Havada uçan kuş bile yok

Suriye’de milyonlarca kişi evini terk edip başka yerlere göçtü. Yiyecek, içecek, barınak ihtiyacının yanında kış kapıyı çalmak üzere. Bu sene kışın çok sert geçeceği üzerine tahminler yapılıyor.

2,2 milyon kişi komşu ülkelerde sığınmacı. Sayı gün geçtikçe artıyor. Önümüzdeki kış bir milyondan fazla çocuk sıfırın altında soğuklarda sıcak bir yuva özlemi içinde titreyecekler. Battaniye, odun, kömür, soba, giyecek, ilaç temel ihtiyaç.

Geçen kışın insani yardım kuruluşları 300 bin kişiye yardım etti. Bu kış, daha çetin geçecek kış şartları altında 7 misli fazla sığınmacıya bakılmak zorunda . Bunlardan 800 bini 12 yaşın altında çocuk. 4 milyon göçmen. 6 milyon kişinin yaşamsal şeylere; (ilaç, yiyecek, içecek, yakacak, giyecek) ihtiyacı var.

Çevre ülkelerde 4,4 milyon Suriyeli aynı şekilde yardıma muhtaç. Sığınmacı kabul eden komşu ülkeler, Türkiye, Lübnan, Ürdün, Irak bu konuda kapasitelerini çoktan aştılar. Sığınma kamplarında altyapı problemleri güç şartlar altında çözülmeye çalışılıyor.

Sağlam ve uzun vadeli desteğe ihtiyacı olan sayısız aileler, akraba, eş dost evinde, kamu binalarında üst üste uyuyor. Üç gün değil, beş gün değil, altı ay değil, bir yıl değil, ne zamana kadar?

Kavgayı ateşleyip seyredeler şimdi bu manzara karşısında ne düşünüyor acaba?

“Allahuekber” deyip kelle koparan, katlettiği insanın ciğerini, kalbini yiyen bu caniler varsın birbirini yemeye devam etsinler mi diyorlar?

Çocukları, kadınları, kızları, yaşlıları hiç mi göz önüne getiren yok?

“Suriye çocuklarında açlığa dayalı kötü beslenmeden ve kilo kaybından dolayı başlayan hastalıklar Somali’yi aratıyor. Orta gelirli bir ülke olan Suriye, şimdi Somali seviyesine kayıyor” diyor Dr. Annie Sparrow New York Times’ın verdiği haberde. Aynı gazete, Ebu Hazem adlı bir taksicinin ağzından, “Beş çocuğa bakıyorum. Yiyecekler azalıyor, mercimeğin içine ot katmaya başladık. Geçenlerde bir kez, yemek için köpek vurduk. Havada vuracak uçan kuş bile yok.”

Bir başkası, aç ve susuz günler geçirdiklerini anlatıyor. Diğer tarafta, 31 Ekim tarihli The Wall Street Journal, durumun son derece vahim olduğunu bildirirken, din adamlarının kedi ve köpek etlerinin yenilebileceğine dair fetva verdiğini yazıyor.

Li li, vi vi,  sesleri ile kışkırtılıp yollara düşen şu insanlar, görmezler işitmezler mi ki, iç savaşın vahametini ve de vahşiliğini? Hüseyin SEYFİ