Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '07

 
Kategori
Burçlar
 

Havadan sudan bir yazı olacaktı ama...!

Havadan sudan bir yazı olacaktı ama...!
 

7 Ocakta doğdum. Yani OĞLAK burcu oluyorum. Yalnız neredeyse hiçbir özelliğine uymam. Zaten bu yüzden de burçlara inanmam. Oğlak deyince ilk akla gelen inatçı keçilerden değilim mesela. İnat kiiim ben kim? İnatlaşacak irade, (hadi bulduk iradeyi diyelim) kimle ve ne için inatlaştığımı hatırlayacak hafıza nerdeee bende? En çok disiplin ve düzene gülüyorum. En düzenli ve disiplinli yapabildiğim şey çünkü gülmek. Yok yok vazgeçtim. Tutuculuk, azim ve sabra daha çok gülüyorum. Biraz azmedip ciddi durmalıyım ama olmuyor işte. Küçük küçük kaçırıyorum sabırsız kahkahalarımı, tutmaya çalıştıkça daha çok püskürterek.

Hırslı, planlı, başarılı, para konularında dikkatli tutumlu hatta cimri… Hey Allah’ım ya… Madem beni oğlak burcu yarattın, hepsinden geçtim de şu para konusunda bari, tanıma uyan bir iki özellik verseydin de şu yaşımda dünyalığımı yapmış bir hatun olarak, uykularımı rahat uyuyarak yaşamıma devam etseydim.

Değil sahip olmak, burcumun özelliklerini sevmiyorum bile. En çok da TOPRAK grubu burçlardan oluşu sinirime dokunuyor Toprak kiiiim ben kim…? Diyeceğim yine. Böyle ciddi bir burcun ehli bir kadın olsam, toprak deyince aklıma Aşık Veysel’in “Benim sadık yarim kara topraktır” türküsü falan gelmesi lazım. Ama o ciddiyeti kaybetmiş biri varsa rica ederim haber versin de, ben aramaya çıkayım. Çünkü toprak deyince bile aklıma en sulu şeylerden biri, Cem Yılmaz’ın GORA filmindeki;

-doğada bulunan dört element: ateş, su, toprak, tahhhta. - tahhhta mııı? - tahhhta tabi, zoruna mı gitti?

repliği geliyor.

Ne işim olur toprakla. Burçlar gibi böyle ciddi bir konuyu bile bu kadar sulandırdığıma göre şöyle havadan sudan bir burcum olmalı benim. Burçlarla ilgilenen bir arkadaşım dedi ki;

-Eğer doğum gününü, saatini yanlışsız biliyorsan yükselenine bakmak lazım.

-Bilmez miyim? Hem anne tarafından hem baba tarafından iki ailenin de ilk torunu, bütün teyzelerimin, halamın, amcamın ilk yeğeni, annemle babamın ilk göz ağrısıyım ben. Dakikasına kadar biliyorum hem de. 7 Ocak günü, soğuk bir Perşembe sabahı, saat tamtamına 10’da dünyaya gelmişim

Arkadaşım hesap kitap yaptı, buldu. Yükselenim Balıkmış


Aman ne kadar sevindim bir bilseniz. Suyla bu kadar iç içe bir burçtan daha iyi giden ne olabilir benim gibi bir suluya. Sudan bir burç sahibi olmanın ilk hevesiyle dar attım kendimi bir internet sitesinin astroloji ile ilgili bir sayfasına

Özellikler: Duygusal, hassas, anlayışlı, merhametli, fedakar, verici, yumuşak, romantik, hayal gücü kuvvetli, idealist, gizemli, sezgisel, telepatik, spiritüel, sınırsız, sonsuz, birleşen, bütünleşen, her şekle girebilen, rafine, hülyalı, evrensel, mütevazı, bilinçsiz, belirsiz, düzensiz, karmaşık, gerçekçi olmayan, aldatıcı, dönek, savunmasız, etkiye açık, kararsız, pasif, melankolik, değişken… diye gidiyor

Sudan bir burcum oldu diye bu kadar sevindirik oldum ama daha birinci özellikten tutturamadım balığı. Kendimi özellikle duygusallıktan ayırır, duygusal değil ama duygulu diye tarif ederim çünkü.

Hassas hiç değilim. Aksine pek zor kırılırım. Hiç kimsenin, dünyaya beni kırmak için gelmediğine inanırım. Fazla da kıran çıkmayınca hayatta, bu alınganlıktan uzak tutumuma devam etmekte kararlıyım.

Romantik de değilim kesin olarak. Belki ilk gençlik yılları için söylenebilir ama son 5 yıldır kesinlikle değilim.

Fedakar, verici, rafine.. gibi çok olumlu olanlar gururumu okşamakla beraber, bu konudaki kararı beni tanıyanlara bırakmak lazım.

Anlayışlı olduğumu sanıyorum. Merhamet de uyar. Vericiliğimin sınırları olduğunu düşünüyorum. Yada sınır demesem de koşul mu desem. Kesinlikle karşılık değil ama koşul. Evet tuttum bu koşul kelimesini…

Yumuşak olduğum kesin ve tartışmasız bildiğim bir konu. Öyle sonradan kazanılmış bir şey değil. Yaradılış sahiden.

Hayal gücüm… Eh idare eder. İdealist de sayılırım.Gizemli miyim, bilmiyorum. Sezgisel, telepatik, spiritüel… Bunlar da eh işte, olabilir türünden.

Sınırsız, sonsuz, birleşen, bütünleşen… Evet öyle hissediyorum ama umarım öyleyimdirlerden.

Her şekle girebilen… Evet evet eveeet öyleyimdirlerden.

Hülyalı uymaz da, evrensel tam isabetlerden.

Mütevazı sayılır mıyım bilmiyorum. Bazen tevazunun dip sınırlarında dolaşsam da ukalalıklarım da yadsınamaz doğrusu.

Bilinçsiz, belirsiz, düzensiz, karmaşık, etkiye açık, kararsız, değişken … Bunların tamamını aldım kabul ettim dee yok valla aldatıcı değilim. Aksine bazen kendime zarar verecek kadar açık sözlü hiçbir şeyini saklamayan biriyim. Bu kadar açık biri kimi nasıl aldatsın?

Dönek hiç değilim. Değişkenim ama dönek değil. Hala yelpazede ilk siyasi görüşümün yerinde duruyorum mesela.

Pasif olmayı da reddetmek üzereydim tam ama yok. Aktif olduğum kadar pasif kaldığım şeyler de var.

Ne kaldı geriye? Melankoli… Semtime uğratmam o duyguyu ben. Sadece şiire ve tuvale döktüklerimde görülebilir ama bizzat kendi şahs-ı münhasırımda asla.

Birazı uydu birazı uymadı desem de, ucundan kıyısından, sudan bir burç tedarik etmiş sayılırım kendime. Doğum anı, ebenin adı… falan gibi özellikleri biraz sıksam, havadan da bir burç uydurabilir miyim bilmiyorum.

BLOG NOT: Bütün hafta boyu gerilince ve de üzerine Neşe Hanım’la, Habiş Hanım’ın çaylar sular içindeki, insanı çatır çatır çatlatan bloglarını okuyunca, havadan sudan bir şeyler yazayım dedim. Niyetim suyu ne kadar sevdiğimle ilgili şeyler yazmaktı. İnanmadığım ve hiç bilmediğim bu burçlar konusu sadece bir girizgah oluşturacaktı aslında. Yazmaya girince giriş o giriş, beni tutabilene aşk olsun yani. Suyu sevmek hakkında yazacaklarım bir başka blogta girizgahı aşabilirsem nasip olacak inşallah.

MERAK NOT: Ennn çenesi düşük burç hangisi ola kiii? O benim işte…J)

 
Toplam blog
: 54
: 1158
Kayıt tarihi
: 22.06.07
 
 

7 Ocak 1960... Hayatın öğrettiği herşeyi okumak ve yazmak için buradayım.....