Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Havanda su dövüyoruz!!!

Havanda su dövüyoruz!!!
 

internetten alıntı


Acaba diyorum, şiir mi yazsam? Hani aşktan, sevdadan dem vuran ya da ayrılığın derin acısını içinize nakşeden, okudukça yürekleri kıyım kıyım kıyan mısralar mı döktürsem? Gözyaşları ile sulanmış kâğıtları önünüze sersem, haykırsam çığlık çığlığa da haykırışlarımı martı kanatları ile mor dağların ardına mı göndersem?

Ya da denemeler yazsam! Hayatın bir ucundan tutup, diğer ucunu başkalarına mı bıraksam?

Bülbülü anlatsam!

Güle yaptığı nağmeleri yazsam birer birer.

Yoksa! Suya sabuna dokunmadan, kendi çapımda oyalanıp dursam!

Neden mi?

‘’Aman, sen mi düzelteceksin bu dünyayı?’’

‘’Böyle gelmiş böyle gider! Bak işine sen!’’

‘’Kadın, erkek eşit yaratılmamış ki! Neyin savunuculuğunu yapıyorsun?’’

‘’Son zamanlarda iyice aykırı yazılar yazıyorsun! Bırak artık bu söylemleri!’’

Bu tür uyarıları almaktan bıktım usandım desem! İnanır mısınız?

Uyarı almaktan bıksam da toplumsal yaralara basmaktan, yazmaktan usanmadım. Usanmaya da hiç niyetim yok!!!

Er egemen toplum düzenini tabii ki tek başıma değiştirmeye veya bir başkasının tek başına değiştirmesine imkân ve ihtimal yok. Birlik ve beraberlik sağlanarak, birçok aksaklığın üzerine hep birlik gidilerek azaltılması ve giderilmesi gerek.

Kadına şiddetin son tezahürü;

Tekirdağ’da 37 yıllık eşini, öldüresiye dövüp, bacaklarını da balta sapıyla kırarak, ölüme terk eden koca, bir gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılmış.

Bacakları kırılan kadın hastanede yaşam savaşı verirken, adam ellerine sağlık denilip de sokağa salıverilmiş! Eh 2 gün sonra da kadının canına kıyar! O vakitte hafifletici sebepler göz önüne alınarak! Birkaç yılla kurtulur! Olur biter!

Ne yazık ki!

Ülkede, her gün ortalama 5 kadın uğradıkları şiddet neticesinde, ya can vermekte ya da can pazarında pençeleşmekte!

Zihniyet değişmedikçe, eğitime gereken önem verilmedikçe, şiddetin her türlüsü körüklendikçe ve şiddet uygulayanlar eften püften sebeplerle salınıp da ortalık yerde gezdikçe!

Ne söylense, ne yazılsa nafile!

Nafile çaba, nafile haykırış!

Zaten, kadına her türlü ayrımcılık uygulanmakta!

Evde, işte, sokakta, aile içinde ve de toplum düzeninde!

Kadının ne işi var?

Eşitlikte!

Hak’ta, adalette!

Morçatı ve 17 kadın örgütünün 25 Kasım Uluslararası Kadına Şiddetle Mücadele günü nedeni ile hazırladığı kamu spotlarının, RTÜK tarafından ‘’Toplumsal cinsiyet eşitliğine’’ aykırı bulunduğu gerekçesi ile yayınlanmasına izin verilmediğini okudum.

‘’Toplumsal cinsiyet eşitliği’’ nedir diye araştırdım.

‘’T.C. Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün Ekim 2008’de Avrupa Birliği ile birlikte hazırladığı – Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi-nde açıklandığı üzere;

‘’Kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesinin 1. maddesinde:

Siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya diğer alanlardaki kadın ve erkek eşitliğine dayanan insan haklarının ve temel özgürlüklerin, medeni durumları ne olursa olsun KADINLARA tanınması gerekmektedir.’’ Şeklinde tanımlanmış.

Yorumsuz!

Havanda su dövmekten başka ne yapabiliyoruz?

Benden bu kadar!

Buyurun RTÜK kararını siz yorumlayın!

 

 

Ayşen Arslangiray Kura

14.12.2011/İzmir

 

 

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..