Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '06

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Havin'e...

Hoş geldin diye karşılayacağız seni. Keşke gelişinle katacağın hoşluğa, aynı şekilde karşılık verebilseydik! Çünkü iki gün sonra gözünü açacağın dünya, senin korunaklı kesene hiç benzemeyecek Havin…

Yaşama merhaba diyen bebekler, beklentilerle mi gelirler acaba dünyaya? Bir şeyler bekler mi bilemiyorum ama beklediklerini bulamasan bile, seni bekleyenleri görüp mutlu ol emi…

O kadar uzun zamandır seni bekliyorlar ki onlar…

Annen ve babanı kastediyorum. Onların gözbebeği olacaksın. Kucakları doldurduğun andan itibaren, sana adayacaklar kendilerini. Seni sakınacaklar olası kötülüklerden. Sana değmesin diye kötülüğün eli, seni kuşanacaklar…

Gelişine sevinenler, çiçekçiden satın alınmış çiçeklerle karşılayacak seni… iyi bak onlara. Çünkü senin ilk adım telaşlarında uçsuz bucaksız kırları kaplayan çimenler ve çimlere sarmaş dolaş çiçekler olmayacak.

Yazık ki beton duvarlar arasına hapsedilmiş yapay çimler üzerinde yürümen gerekecek. Yoncasız, gelinciksiz, kırçiçeksiz ve papatyasız… “Bak buna çimen derler” diyecek annen. Onun suçu değil, sakın ona kızma…

Geldiğin dünyada önce yeşilliği yok etti birileri.

Sonra göğü…

Sana ve sen gibi yeni konuklara bulutlardan şekil benzetme oyunu bırakamadık. Gökyüzüne salıvereceğiniz uçurtmalar da…

Orman; annenin sana aldığı hikâye kitaplarında kırmızı başlıklı kızın, ninesine giderken geçmek zorunda kaldığı bir masalda değecek gözüne.

İlk arkadaşını evinin bahçesinde değil, yuvada bulacaksın.

Legolar koyacaklar önüne. Legolardan kendi dünyanı şekillendir diye…

Senin camını kırdığın bir komşu teyzen ve işittiğin ilk azarın hiç olmayacak. Zilini çalıp kaçtığın, ama seni yakalamayı kafaya koymuş muzip bir amcan da…

Tırmanamadığın bir kiraz ağacın…

Marketlerde süslü poşetlerde göreceksin sevdiğin kirazı. Annen “bak biz küpe yapardık çocukluğumuzda” deyip, kulağına taktığında hoşuna gidecek ama unutacaksın bir süre sonra.

Çünkü senin Barbie bebeğinin bile küpeleri varken, kirazdan yapılmış küpe değmez kulaklarına.

Sevgiyle büyüdüğün için, herkesin seni seveceğini sanacaksın Havin… Herkesin göz bebeği olduğuna inanacaksın.

Bir gün birleri öyle olmadığını gösterecek sana…

Camdan kalbin kırılacak…

Senden esirgenen pencere camları kırma oyunu, hain eller tarafından, içindeki bütün camları kırana kadar uğraşacak…

Belki de bunu hep en çok inandığın, en çok güvendiğin yapacak. Aldanmanın ekşi tadıyla buruşacak kalbin.

Güldürmek yerine ağlatmak için sokulanlar olacak yanına. Ve bunların sayıları çoook olacak…

Çelme takmanın modası geçti Havin. Şimdi kocaman kuyular açıyorlar, düşüp kaybol diye…

Dikkatli ol…

Ve her ne yaşarsan yaşa “sen” ol.

Sevgiye inan… Aşk da…

Neyi seviyorsan aşkla bağlan… Zincirlerin güçlü olsun. Kelepçelenmek istiyorsan kelepçelen… Ama asla başkasının kelepçelemesine izin verme…

Hayallerini, rüyalarını çalmak için hırsızlar dolanacak etrafında. Sana ait olanı sakın kimseye kaptırma. Ait olmakla, sahiplenmek arasındaki ince ve keskin çizgiyi her zaman bil.

Ölümüne sev… Öldürmeden ama…

Yılma…

Seni yıldırmak için büründükleri postu çekip, çıkarman gerekirse birilerinin üzerinden korkma… Titremesin elin… Çek al… “Sen busun” diye ekleme…

Hep sev… Neyi sevmişsen çok sev… Hiç sevilmediğinde de sev… Hiç sevilmemişler önüne dikildiğinde de sev…

Kimsenin önünde, arkasında olma. Yanında ol…

Seni hançerlese de biri sırtından, sen hançer taşıma…

Git… Kalarak…

Kal… Giderek…

Mutlaka bir şiirin, türkün ve sana ait sözün olsun…

En kıymetline vereceğin…

Ve Havin sakın unutma… Ateşi yakan söndürür. Ne kovaların boca edilmesine aldır nede yağmura…

Yanmaktan korkacağın ateşi yakma… Yakan korkmuşsa; ateşe sen atla…

Ve inan…

Gözbebeği de bebeği de olacağın biri mutlaka olacak yanıbaşında…

 
Toplam blog
: 13
: 939
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Yazarak "yaşıyor" yazarak "konuşuyorum."İşsiz olduğumu iddia edenler var!Yaz-ı-yorum.....