Haya(t) iş / siz (t)adında!..

Barış benim ekmeğimse, senin de suyun!.. Soluğumuz… Ölüm ise, barışa sıkılan kurşun!.. İnsana verilen en büyük ceza..! 

Kaderlerini kanatmış teğet geçen(!) bıçak!.. Paragöz 

Hayatın orta yerinde salıvermiş sokağa!.. İşsiz, ser / me s / efil 

Yasa koyucu (kavalcı), kuş kanadı ellerini bağlamış, uçamıyor… 

(K)im / se bostan korkuluğu..? Seyrediyor küreselci trenini..! 

On iki eylüle sebep olanlar! Nerede emekçi hakları?.. 

Vicdanlar demlensin..! Kenan Evren de yargılansın ölmeden!.. 

Ey sözcük, dokun ki… Temize çıkmasınlar!.. 

İş / siz can çekiyor orta direğin altında! Bel veren yok! 

Gövdesi bile sahip çıkmıyor ruhuna… Hiç kere hiç… 

Bilinçaltına kazınan belleğin çatısı uçmuş! Gölgesi inliyor… 

Yürek silme hüzün batağı..! Sesi, uçurum uğultusu… 

Haya(t) iş / siz (t)adında!.. 

Uymayınca evdeki hesap markete!.. Kırlaştıkça hırlaşırlar… 

Bula / maça döner yok yoksul sofrası… Komşu ölmüş(!)… 

Düşünü deliğe süpürmüş korsan bakışlı patron!.. 

An / aç an / aç gezse, kaldırımlara döşenir… Sokağın gözü yaşlı 

Vurulmaya uçar üniversite diplomasıyla!.. Postpusu..! Dümensuyu… 

İşsizlik, kıldan ince kılıçtan keskin!.. 

Patronların sahiplendiği Ana / dolu gemisinin amiral köşkü boş..? 

Ayağı alıştı parantez atlamaya!.. Ya Mesihlik mertebesini düşlüyorsa..? 

Kozasını örmüş tutkularının peşinden koşan düşdelisi küreselci 

…Çin’e kaçırdı emekçinin vergisi, krediyle kurduğu fabrikayı? 

İç insanı değil parası hışırdıyor! 

Alın teri kurumadan kayıt dışına yükleniyor emek? 

Yandaşa, vakıf malı deniz yemeyen d… Oysa, emekçinin alın teri… 

Vaktin kantarı tereyağından kıl çeken postsakallıdan yana… 

Ey sözcük, dokun ki… Gözlerini toplasınlar..! 

Kavalcı, postsakallı, küreselci, ulema, adalet, Ali Akdemir! 

Kırka yarılan kıldan ince, giyotinden keskin Sırat’ı düşle!.. 

Uzat derine düşen yüreğini… 

Ali Akdemir 

22. 08. 09 

Çukurova