Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '16

 
Kategori
Tiyatro
 

Hayal-i temsil "Afife ile Bedia"

Hayal-i temsil "Afife ile Bedia"
 

 

Sanat aşkını, bu aşk uğruna 'Feda'yı anlatan muhteşem bir oyun.

İstanbul Şehir Tiyatroları sahnelerinde oynanıyor.

Geçtiğimiz yıl Şehir Tiyatroları'nın (Darülbedayi) 100. yıl etkinikleri kapsamında sahnelenmeye başlayan oyun, bu yıl da devam ediyor. 100. yıl etkinlikleri için çok güzel bir seçim olmuş. Tiyatromuzda ilk kadın oyuncular olan Afife Jale ve Bedia Muvahhit'in zorlu yolculuklarını anlatıyor.

 

Ahmet Sami Özbudak yazmış, Yiğit Sertdemir yönetmiş.

Afife Jale rolünde, Şebnem Köstem, Bedia rolünde, Hümay Güldağ çok başarılılar.

Ama asıl makyör Dikran rolünde Yiğit Sertdemir muhteşemdi. Oyunu hem yönetiyor hem makyör Dikran rolünde anlatıcılığı üstleniyor hem de Afife ile Bedia'nın hayatına giren önemli kişileri canlandırıyor.

Anında kostüm değişiyor, şive ayarlanıyor ve karşımıza bambaşka bir kişilik çıkıyor. 1979 doğumlu bu genç yönetmenin İTÜ'de makine mühendisliği okuduğunu, fakat içindeki tiyatro aşkı ile kaydını Yeditepe Üniversitesi Tiyatro bölümüne burslu olarak alıp Şehir Tiyatroları^nda yevmiyeli sanatçı olarak çalışmaya başladığını oyunun kitapçığında okuyunca daha da takdir ettim. Aşk'ın ne kadar büyük olduğunu bir kez daha anladım; aşk ile yaparsan bir işi başarmaman için hiç bir neden yok.

 

Döner sahneler var oyunda; bir bakıyorsunuz tiyatro kulisindesiniz, bir bakıyorsunuz Boris'in barında yahut Selahattin Pınar'ın evinin bahçesindesiniz.

 

Kimdir Afife ile Bedia?

 

İki devrimci kadın!

 

 

 

 

Birbirine yakın dönemlerde, başka noktalarda Türk Tiyatrosu'nun doğumunda öncü olmuşlar. Bambaşka karakterlere, bambaşka hayat görüşlerine sahipler, onları bir tek şey birleştiriyor, o da sahne.

 

Afife ile Bedia hakkında yıllar öncesinden edindiğim bilgilerle seyrettim oyunu. Bazı kaynaklarda Türk Tiyatrosu'nun ilk kadın oyuncusunun Bedia Muvahhit olduğu yazar, oysa Afife Jale'dir. Tiyatro aşkı uğruna çok bedel ödemiş ve kendini feda etmiştir bu yolda. Müslüman kızların sahneye çıkmasının yasaklandığı Cumhuriyet öncesi dönemde Boris'in barında, kafaları iyi adamların karşısında, ilgiyi ayakta tutabilmek için oyunu değiştirerek ve sonrasında küçük topluluk tiyatrolarıyla Anadolu'da turnelerde oynamamak zorunda kalmıştır. Kaç kez nezarete düşüp inadı yüzünden zabitlerden tokat da yemiştir.

Bedia ise, Darülbedayi aktörlerinden Ahmet Refet Muvahhit ile evlenerek içindeki tiyatro aşkına yol vermiştir. Cumhuriyet kurulduktan sonra İzmir turnesinde, o sırada İzmir'de bulunan Atatürk'ün müslüman kadınların da sahneye çıkmaları için yaptığı istekle ilk kez sahneye çıkmıştır. Kocasının çevresi sayesinde sinemada oynan ilk müslüman kadın oyuncu olmuştur. Yunanistan'da da oynamış ve ülkemizi temsil edip ödül almıştır.Hakkını yememek gerek son derece iyi bir oyunculuğu olmasa bunları başarması olanaksız olurdu.

 

İşte, olduğu gibi bu gerçeği oyuna yansıtan yazarı, yönetmeni ve oyuncuları tebrik ediyorum.

 

Tiyatro güzeldir, tiyatro hayattır. En azından ayda bir tiyatroya gitmek hayatınızı zenginleştirir.

 

 
Toplam blog
: 314
: 1210
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Üsküdar İstanbul doğumluyum ve halen burada yaşıyorum. Okumak, yazmak ve seyahat etmeyi çok seviyor..