- Kategori
- Eğitim
Hayal ile hayat
(Öğrencilerimden)
Uygulama sayesinde, “hayal” ile “hayat” ı birbirinden - bir derece de olsa - ayırmaya başladığımı sanıyorum. İnsanın hayal kurup ümit ettiği, gelecekte yapmayı planladığı ile hayattaki uygulamalarının, farklı olduğunu gördüm. Herkesin dediği gibi, “Hiçbir şey kitaplardaki gibi değil”. Örneğin kitaplarda, “Bir öğretmen şöyle insani vasıflara, böyle mesleki niteliklere sahip olmalı” derken, derslerini ve kendilerini gözlemlediğim öğretmenlerde bu özellikleri -iki öğretmenin dışında- görmedim. Bazı öğretmenler, öğrencilere bir yandan, insan değilmişçesine bağırıp çağırırken, diğer yandan onların geleceklerini şekillendirecek en kıymetli zamanlarını boşa geçirmekteler. Öğrencilere karşı ve hiç de hoş olmayan sözler sarf ediyorlar. Öğrencilere, öğrenmeleri gerekenlerin dışında çok şeyi kolaylıkla öğretiyorlar (!) Öyle zannediyorum ki, karşılarındaki bu öğrencilerin yeni neslin bireyleri olacağını çokça unutuyorlar.
Yine pek çok öğretmende gördüğüm şey, kırk dakikalık bir ders saatinin yalnızca on dakikasında -bazen daha azında- ders işlendiğidir. Oysa, bu öğretmen ve okullar, gözlemlediğimiz okul ve öğretmenler içinde en iyileri gözüyle bakılanlardı. Yine, kendi alanımın diğer derslerden daha önemsiz görülmesi ve Fakültede okuduğum birçok dersi hemen hemen hiç kullanmamam, gördüğüm diğer bir sorundu ve beni hayal kırıklığına uğrattı.
Ders sırasında, sınıfı denetim altına almanın ilk derste gerçekleştiğini, yine bu uygulamada öğrendim. Sonuç olarak, öğretmenliğin toplumda kolay bir meslek olarak görülmesine rağmen, aslında çok zor ve vebalinin büyük olduğu bilincine, varmamdır.
Fadime Duran