Hayal kırıklığının gereksiz yükü

Hayal kırıklığı çözümlenmezse insanın içinde hınca dönüşür ve insan çevresindekilerden uzaklaşır, kafada kurar. Zihninde gündüz düşleri kurarak çözmediği sorunları o kişilerle çözme gayretine girer. Ve böylece yavaş yavaş, her gün, hayat neşesi ve canlılığı azalır. Çünkü başka şeye odaklanamaz.

Neden insan üstüne böyle ağır bir yükü alıp enerjini bozasın ve kirletesin ki?

Neden insan böyle bir yükü üstüne alıp kendinden versin, hayat enerjisini azaltsın ki?

Hayal kırıklığının sebebi kişinin kurban sendromuna girmesi ve kendini çözümsüz hissetmesi. Korku, öğrenilmiş çaresizlik, endişe ve kaygı… Bunlar sebeplerden sadece öne çıkanlar…

Ama bir sorunu çözerse insan, o zaman bir an için yaşadığı hayal kırıklığı sorun teşkil etmez. Çünkü o olumsuz his ve enerji artık ne aklın bir köşesinde, ne de enerji bedeninizde yapışsın kalmaz. Gölgede kalmayınca da çalılıklar arasından çıkıp, tekrar tekrar saldıramaz.

Hayal kırıklığı da diğer duygular gibi yaşanması normal bir durum ve hayal kırıklığının sebebi teşhis edilip çözülmezse sağlıksız oluyor.

O zaman etkiye hemen uygun üslupta karşılık vermek en iyisi. Tepki değil karşılık diyorum bilhassa çünkü tepki vermek seçim hakkı olmadan sağlıksız ego ile yapılan bir şey. Karşılıkta ise bir cüz’I irade kullanımı var.

Kesinlikle ama kesinlikle; sorunları hemen çözelim. Sorunları henüz küçükken çözelim. Çözemiyorsak da en azından elimizden geleni yaptığımızı biliriz.

Evrensel dualitenin gereği güzellik varsa çirkinlik, iyilik varsa kötülük de olacaktır. O yüzden hayatta her zaman zorluklar olacak. Kaçış yok. Bu hayatın bir parçası. Ve bizlerin sorun çözmekten başka bir işimiz yok hayatta, çünkü her bir problem, Çincedeki diğer kelime anlamının fırsat olması gibi, bir tekamül fırsatı.

Kaçtığımız şey bizi kovalar. Er ya da geç yüzleşirsin ve erken yüzleşme daha kolay olur. Hatta gereksiz duygusal birikimlerin zaman içinde insanı boğmamasından dolayı da, erken yüzleşince çok daha kolay halleder ve süreci aşarız. Ve gereksiz ıstırap yükünün getireceği yıllar boyunca zor edinilen kazanımların riske atılması da olmaz. Sağlığını ve kendini böylece korursun.

Peki çözüm bu kadar basitse bile, niye yapamaz insan?

Korkudan, kaybetme korkusundan dolayı, çünkü insan elindekini kaybetmekten korkar. 

Korkunun pençesinde her gün öleceğine ve çözüme ulaşamamanın hayal kırıklığından gelen pişmanlıkların seni her gün kemirmesini istemiyorsan, işte sana fırsat. Çözüm için sadece ŞİMDİ var.

Sevgiler,

Promete Şems