Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '20

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Hayal kurmanın da raconu var

 Aslında kendi hayat hikayemin de sonucu olarak öğrendiğim yegane şey, gerçekten doğru bir şekilde hayal kurabilmenin de ciddi raconu olduğuydu.

Önce bunun benim de girdiğim handikaplarını yazayım isterim.
Çokça hayali olan bir insan olmama rağmen doğru hayal kurmakla ilgili ne kadar kusurlu hareket varsa hepsini yapmışımdır geçmişte. Tamam hadi itiraf edeyim hala biraz yapıyorumdur.
Mesela duble Oğlak burcu olmamdan dolayı aşırı realistim bir kere. Çok yakın bir dostumun şahane hayaller kurabilme becerisine heveslenip, bir gün şahane bir evde oturduğumu hayal etmeye çalıştım. Ardından gelen ilk cümlem “ofise nasıl gidip geleceğim, zor...” Yahu hayal kuruyorsun, ofisine de bir şekilde gelip gidersin, ne karıştırıyorsun şimdi. Bir de bazı hayallerime aşırı bel bağlayıp, olmayınca kırıklarımla dolduğumda çoktur, inanmadığım için zaten zihnimde bile tutamadığım hayallerim de.
Bütün bu kusurlu hareketlerimden çok çektim, bir ben bilirim. Ama tek pişman olmadığım şey, arzu ettiğim hayallerim için mücadele etme kısmı oldu. Hayal ve arzunun mücadelesindeki hazza erişince, sonunun ne olacağını dert etmeden çabasını ortaya koymak her seferinde beni tarifsiz bir şekilde güçlendirmişti esasen.
Peki o zaman hayal kurmanın kurallarından önce, neden bu kadar hayal kurmayı önemli bildiğimi ve tavsiye ettiğimi diyeyim. İnsan hayalleriyle yaşar aslında, hayalsiz yaşadığını sandığının tam aksine. Herkesin hayali vardır ama olup olmadığını bilenedir hazzı da zulmü de. Ama hayal kurmanın ve bu hayalin gerçekleşmesini arzu etmenin şahane tarafları vardır, diyeceğim. Bir kere bu hayatta yaşadığından her seferinde emin oluyorsun işte. “Yaşamak” denilen duygunun bildiğinizden çok farklı bir hazzı var ve bunu görüyorsunuz. Çoğunlukla unumuzu eleyip duvara astığımız yaşlılığımızda, gençliğimizi anımsayıp, keşke hayallerimizi gerçekleştirseydik dediğimiz için ve maalesef “yaşamanın anlamını” o zamanlar anladığımız için geleceği fısıldıyorum yine ben size. Bunu yaşlanınca değil şimdi yapın diyorum. Uzakta bir şeyi hayal etmek yaşamanın hazzını verdiği gibi, insana mücadele arzusu ve güç veriyor ve bir bakıyorsun güçlenmişsin. Kim tutar seni, hayatın her cephesinde savaşırsın yani. Yenilikçi oluyorsun her hayalin kırığında ya da gerçekleştikten sonraki boşluğunda. Yeni hayaller kurmak ve yeni mücadeleler vermek istiyor ruhun, alışmışlık ya da kudurmuşluk bile denilebilir buna:) Vizyon sahibi oluyorsun, hayallerinle geleceğe baka baka. Üstelik insanları anlamayı, çözümlemeyi ve empati kurabilmeyi arttırıyorsun.
Bunun değerini en çok boş kaldığında anlıyorsun, her şey anlamsız geliyor zira. İşte o zaman günün içine bile hayal koyuyorsun. Akşam eve gidip film seyretmek ve o anki huzurun bile tatlı bir hayal oluyor. Rutinden çıkıyorsun, otopilotlarını yıkıp geçiyorsun.
Size ilginç ama komik olanı söyleyeyim, kaygı ve korkularınızı bile alt edebiliyorsunuz esasen, yöntem olarak uygularsanız. Neyden korkuyorsanız onun üzerine sürekli hayal kurarak, korkularınızı bile yok edebilirsiniz anlayacağınız.
Ama tabi ana kurallarını benim eski halim gibi ihlal ederek değil, keşfettiğim gibi aşırı haz alarak yapmak mesele. 
Nasıl mı?
Bir kere realist olmayacaksınız ama gerçekleştirmek için mücadele edeceğiniz bir hayal söz konusuysa da ulaşabilmek için göstereceğiniz çaba konusunda realist olmayı unutmayacaksınız. Yani o hayale ulaşmak için ne kadar zaman ve hangi yolların gerektiğini iyi bileceksiniz. 
Hayallerinize ulaşabileceğinize inanacaksınız. İnanmak önemli, şart hatta. Ama inandığınız şey o hayalin mutlaka gerçek olacağı değil, “inanır ve çabalarsanız elbet hayallerinize ulaşacağınız” olmalı. Örneğin yurtdışına yerleşip orda mutlu olmayı hayal ederken Egeye yerleşip mutlu olmanız size sunulabilir ve aslında bu hayalin karşılığı da sayılabilir. Çünkü asıl mesele hayallerimizdeki maddi ve fiziksel varlıklar değil arzu edilen hislerdir gerçekleşen ve gerçekleşenin biraz farklı olmasının olumsuz olduğunu kim söyleyebilir.
Hayallerinize bağlanıp zamanı yok saymak ve demoralize olmak ruhunuzda asla olmamalı bir kere. Hayal bu işte, ulaşmak ya da ulaşmamak olmamalı şartı. Hayali kurmanın, onu arzu etmenin ve olması için çabalamanın hazzını duymak lazım. Zaten ulaşmanın bile hazzı burasında başlamıyor mu? Zengin olmayı hayal eden birinin iş kurup çabalayıp zengin olmasındaki hazzı çabasında, milli piyangodan zengin olanın hazsız mutsuzluğu da çabasızlığındadır ya, tam olarak bundan işte.
Yani son kural da hayallerin için ona ulaşmak isteyen ve çabalayan insan olabilmek. 
 
Çünkü hayat denilen şey hayallerle, hayaller için ve bir hayal gibi yaşamak zaten.
 
 
Betül Yergök 
İnstagram: @betulyergok
Youtube: @mentalizasyon
 
 
Toplam blog
: 162
: 74
Kayıt tarihi
: 07.08.18
 
 

Parapsikoloji Uygulayıcısı Mentalist Betül Yergök, uzun yıllar çalışmalarının ardından Mentalizasyo..