Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayali bir sitenin olmayan güvenlik probleminin hayali çözümleri.

Hayali bir sitenin olmayan güvenlik probleminin hayali çözümleri.
 

Gençler bu gidişe, ona olan saygılarını, ölümünün anlamsızlığını öfkelerine döktüler.


Yunanistan’da bir gösteri sırasında ölen on altı yaşındaki gence ithaf edilmiştir.
Sitemiz doğal güzellikler içerisinde kuruluydu. Hepimiz aslında farkında olmadığımız güzellikler ve geleneklerimizle günlük yaşamımızı sürdürüp gidiyorduk. Güvenlik sorunumuz, endişelerimiz yoktu. Kalabalık denebilecek nüfusu doğal afetler, ölüm, bayram vb günlerde aynı duygularla dalgalanır, sevinir, üzülürdük.

Günlerden bir gün, sitemizin günlük yaşamının düzenlenmesi için oylarımızla seçilmiş insanlar sitemize dışarıdan gelebilecek tehlikelerden korumak için güvenlik ihtiyacından söz etmeye başladılar. Güvenlik sistemi olursa sitemiz, çocuklarımız ve geleceğimiz daha güvende olurmuş.

Bunu önceleri kimsenin anlamadığını sanıyorum. Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorduk. Küçük tefek çıkan çocuk kavgaları, aile anlaşmazlıkları dışında güvenliğe ne ihtiyaç olabilirdi ki? Günler geçtikçe oylarımızla seçtiğimiz görevliler yaptıkları konuşmalar, propagandalarla buna site ahalisinin önemli bir kısmını ikna etmeye başladılar. Onlar da komşu gezmelerinde bir güvenlik teşkilatının site içinde ve dışarıdan gelebilecek tehlikelerde ne kadar gerekli olduğundan söz ediyorlardı.

Son dönemde sitede bazı hırsızlık ve dışarıdan gelen tehditlerin arttığını ayrıca diğer tüm sitelerinde bunu böyle yaptıklarını biz de yapmazsak geri kalacağımızı belirtiyorlardı. Her şey karmakarışık olmuş, site ahalisi ikiye bölünmüştü. Güvenlik teşkilatını acilen isteyenler daha aktif ve hırslı çalışıyorlardı. Buna karşı çıkanlar arasında en okumuşlar, mesleğinin ileri gelenleri, sanatçılar ve ahalide en çok sözü geçenler vardı.

Derken yapılan ilk genel kurulda, site ihtiyaçları göz önüne alınarak bir güvenlik teşkilatının kurulması ve buna oldukça önemli bir bütçe ayrılarak teknik malzeme ve elemanların görecekleri işlevi de düşünerek en iyilerinin olması gerektiği söylendi. Yapılan itirazlar dinlenmedi bile. Uğultu, topluluğu daha önce olmadığı şekilde kaplamış ve bölmüştü. Başkalarına karşı güvenlik sağlaması gereken fikir ilk etkisini toplulukta göstermiş ve topluluk birbirine karşı ilk kez öfke duymaya başlamıştı.

Belli bir zaman sonra ellerinde haberleşme cihazları, olan kara giysili sert görünüşlü bir takım insanlar gece gündüz ortalıkta dolaşmaya başladıklarında güvenlik sistemi ve teşkilatının artık kurulduğu söylendi. Daha önce karşılaştığımız pek çok halim selim site sakini o kara giysileri giydikten sonra bir başka olmaya, siteye yabancılaşmaya başlamıştı. Bunu hissedenler değişik toplantılarda bunu dile getirmeye çalışıyorlardı ama dinleyen yoktu.

Bir çok işsiz insan bu teşkilata alınarak aileleriyle birlikte bunu yapanlara şükran duyulmasına neden olmuştu. Uzun siyah tahta jop, silah ve giysiler onları taşıyanları anında değiştiriyor ve başka bir insan yapıyordu. Artık site girişlerinde özellikle gece dönüşlerimizde kontroller yapılmaya başlanmıştı. Site yavaş yavaş dışa karşı yalıtılıyordu. İşin ilginç yanı görevlilerin bilmem nerelerden gelen yakınları, arkadaşları ve bilumum değişik insan için bu kurallar geçerli değildi. Onlar ellerini kollarını sallaya sallaya site ortak alanlarında dolaşıyorlar ve alışmadığımız bir şekilde bu alanları kullanıyorlardı.

Kapı girişlerinde başlayan hummalı çalışma herkesin dikkatini çektiğinde yapılan faaliyetin güvenlik kontrol kulübeleri olduğunu öğrendik. Güvenlik artık girişlerde bütün masumiyeti ortadan kaldıracak ve sürekli gözaltında olduğumuz hissini yaşatacaktı. Aylık ödediğimiz paylar her ay daha çok artmaya başlamıştı. Güvenlik en çok harcanan alana dönüşmüştü.

Sitenin en merkezi alanlarının birinde bir inşaat başlamıştı. Öğrendik ki güvenlik teşkilatının merkezinin yapımı başlamıştı. Her gün artan güvenlik elemanları bir hiyerarşi ile örgütlenmeye ve bizlerden daha uzaklaşmaya başlamışlardı. Kara giysileri ile onlar artık bizim masum ihtiyaçlarımız ve güvenliğimiz ötesinde önemli bir şey yapıyormuş hissi veriyorlardı.

Bir gün uyarı lambaları olan siyah arabalar geldi. Bu arabaların güvenliği koruyanların daha hızlı hareket etmelerini sağlamak için alındığı belirtildi. Site tümüyle güvenliğe odaklanmıştı artık ortak ödediğimiz şeyler içerisinde güvenlik en önemli kalem olmuştu. Her gün ortalıkta dolaşan kara gömlekliler günlük yaşamımızda alışık olmadığımız yeni bir atmosfer oluşturmuştu.

En atak, eğitimsiz ve işsiz insanlar girdikleri bu sistemde çok kısa zamanda değişmeye ve topluluğu ile aralarına mesafe kurmaya başlamışlardı. Sitenin en güzel yeşil alanlarından birinde başlayan inşaattan güvenlik elemanlarının kalması için evler inşa edildiğini öğrendik. İlginçtir ki o inşaatın çevresi de dikenli bir telle çevrilerek siteden ayrılmıştı. Bunu anlayamıyorduk, site güvenliği oluşturmak için kurulan bir sistem siteden ayrı yeni bir yaşam birimi oluşturuyordu.

Güvenliği sağladığı düşünülen elemanlar günlük yaşam içerisinde kendilerini hissettirmeye de başlamışlardı. Site içinde bazı gençleri uygunsuz davranmaları nedeniyle tartaklanmışlardı. Gençler ve orada yaşayanlar bunun ne anlama geldiğini anlamaya çalışmadılar. Çoğu da gençlerin bir edepsizlik yapabildiğini düşündüler.

Kimse güvenliğin kuruluş nedenini sorgulamadı, nedenler arasında bu yapılanlar yoktu, dışarıdan gelen görünürde bir tehlike de yoktu, kadro her geçen gün şişiyor hatta başka sitelerden insanlar da buraya getirilerek göreve alınıyorlardı.

Site girişinde ve birçok yerde bu elemanlarla site sakinleri arasında tartışmalar ve itiş kakışlar çoğalmıştı. Bazı gençler sitede eskisi gibi huzurlu yaşayamadıklarını belirterek herkesi bunu protesto etmeye, site meydanına çağırdı. Ne olacağını bilmiyorduk.

Bizden alınan paralarla oluşturulmuş ama siteye yabancılaşmış bir güç ve gençler ilk kez o alanda karşı karşıya geldiler. Gençler daha çok özgürlük vb yazdıkları pankartlar getirmişlerdi. Güvenlik elemanları da büyük kalkanlar taşıyorlar, kasklar takmışlar ve müthiş bir disiplin ve sıra içinde duruyorlardı.

Gençler her şeye rağmen yaşlarının da verdiği havailikle kendilerine ters gelen şeyleri pek de bilmedikleri bir şekilde protesto etmeye yeltenmişlerdi. Güvenlik görevlilerinin başının elinde bir megafon belirdi. “Derhal dağılmazsanız sizi zorla dağıtmak zorunda kalacağız” diyordu. Hava bir anda değişmiş, kara bulutlar dolmuştu sanki. Gençler bunun ne anlama geldiğini anlamadılar, biraz protesto biraz eğlenceye devam ediyorlardı.

“Son kez uyarıyorum.” Dedi megafondaki ses. “dağılmazsanız zor kullanacağız”. Kalabalık dalgalanmadı bile anlamadıkları bir şey vardı kendi güvenliklerini sağlamaktan sorumlu bu güçler ne yapabilirdi ki? Cevap gecikmedi. Düzenli ve disiplinli güvenlik teşkilatı ellerindeki büyük kalkanları önde tutarak toplanmış kalabalığa doğru ilerlemeye başladı. Karşı karşıya geldiklerinde yaşanan kargaşada bazı yaralananlar oldu.

Topluluğun arka tarafındaki öfkeli gençlerden bazıları ellerine geçirdikleri şeyleri güvenlikleri için orda bulunması gerekenleri üzerine atmaya başladı. Havada gezinen şeylerin bazılarından çıkan sis ve dumana patlayan silah sesleri eklendi.

Gençler inanılmaz bir şaşkınlık içerisinde dağıldılar. Yakalananlar acımasızca dövüldü, yerlerde sürüklendi, zorla arabalara bindirildiler. Babaların, annelerin tutmaya kıyamadığı bedenler hoyrat saldırıların kurbanı oldu.

Bembeyaz tenlerden kanlar aktı, henüz başka elin değmediği tenler hoyrat tutuşlarla mosmor kesildi. İçinden çıktığı topluluğa yabancılaşmış kasklı, kara giysili, dizlikli ve teknolojinin son modası ile donanmış otomatikleşmiş topluluk önüne gelene her şeyi darmadağın ederek ilerledi.

Meydan yerlerde inleyen yaralılar, bezler, kanlar ve henüz dumanı tüten sis bombaları arasında artık olmaması gereken bir savaş meydanını andırıyordu. Önü alınamaz görünen öfkenin nedeni kimse tarafından anlaşılamıyordu. Ortalıkta ne tür bir tehdit olabilirdi ki? Gençler özgürlük düşüncelerinin bedelini çok pahalıya ödemişlerdi.

Dumanlar, kargaşa birisi için geçerli değildi. Onatlı yaşında taze bir beden bu kargaşayı ve hayatı artık hissedemeyecekti. O artık yaşamıyordu, hiçbir tartışma onu geri getiremeyecekti.
Bedeni soğumaya başladığında onu almaya gelenler onu yaşıtlarıyla oyun oynamaya çalıştığı bir oyun alanından bir daha uyanamayacağı bir yere götüreceklerdi.

Sokaklar doldu taştı. Gençler bu gidişe, ona olan saygılarını, ölümünün anlamsızlığını öfkelerine döktüler. Onlarca başka genç geceler boyu süren bir isyanın adayı ve üyesi oldu. Yetişkinler büyük endişe duydular.

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..