Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '10

 
Kategori
Siyaset
 

Hayali dava somut sanık…

Hayali dava somut sanık…
 

Sanıklarından başka somut tek şeyi mahkeme heyeti olan dava olur mu? Olursa nasıl olur, ne kadar inandırıcı olur.

Herhalde eskiden birisi böyle bir şey söylese “git işine dalga mı geçiyorsun” derdik. Bu günse bana öyle geliyor ki, birileri böyle bir dava açmış, koca koca adamlar oturup ciddi ciddi yargılıyor, yargılanıyor, bizde takip ediyoruz.

2007 de başlayan bir davada hala bir karar yok. Bu gidişle yüz yıl savaşları gibi bu mahkeme de yüz yıl sürdürüleceğe benziyor. Ortada karar aşamasına gelen bir konu yok ama habire yeni dava konuları ekleniyor. Suç işlediği iddia edilenleri suçlayacak somut bir kanıt yok.

Koskocaman mahkemeler kala kala gizli tanıklara ve yasallığı tartışılan telefon dinlemelerine kalmış. Bu haliyle bir karar alsalar, üst mahkeme derhal bozacak. (Bu benim değil hukukçuların ortak görüşü)

Gizli tanık konusu aklıma hiç yatmıyor. Sanırım her şeyi olduğu gibi onu da abarttık, şirazesinden çıkardık. Ne demektir gizli tanık? Neden biri tanık olacaksa gizli olmak ister. Amerikan filimlerinde bu gizli tanık işi bayağı para kazandırıyorsa da, konu bir yığın aydın insanı, devletine yıllarca hizmet etmiş, ülkesi için göğsünü siper etmiş askerler olunca bu gizli tanık hikâyesi biraz yavan kalıyor. Üstelik genellikle bu gizli tanıklar, vatan hainlerinden, suçlu insanlardan çıkıyor. Neden acaba?

Örneğin ben şimdi gitsem (X) kişi hakkında söyleyeceklerim var ama gizli kalacağım desem, benim söylediklerim doğrultusunda ortaya elle tutulur somut bir kanıt koyamıyorsam o kişi tutuklanacak mı? Böyle saçma bir şey olabilir mi? Olmaz değil mi?

Demokrat Yargı (Demokrasi ve Özgürlük için Yargıçlar ve Savcılar Birliği) hazırladığı raporda bakın neler diyor.

1) Özel yetkili ağır ceza mahkemeleri düşman ceza yargılaması tehdidi yarattıklarından derhal kaldırılmalı, yurttaşların hukuksal eşitliği ilkesinin bu mahkemeler yoluyla çiğnenmesi engellenmelidir.

2) Gizli tanıklık müessesesi kaldırılmalı, yargılama sürecini eşitsiz ve hiyerarşik bir çalışma usulü ile siyaseten kontrol etmeye müsait olan bu müesseseye son verilmelidir.

3) Tutuklama tedbirinin tüm sanıklar bakımından ayrımsız olarak son çare olarak uygulanmasına yönelik tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Bu konuda sorumluluk, Adalet Bakanlığı, Yüksek Mahkemeler ve HSYK’ya aittir.

Bu tespitler bile bu hayali davanın hiçbir zaman kapanmayacağını, bazı kişilere ceza verilse bile sırf bu nedenlerden dolayı kamu vicdanında o kişilerin kahraman olmasına sebep olacağı ortadadır.

03/03/2010

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..