Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '07

 
Kategori
Turizm
 

Hayalimdeki tatil

Herşeyde olduğu gibi; tatile çıkacağım zaman da, hep hayal ettiğim tatili yaşamak istedim.

''Deniz kenarında bir kasaba olsun, mutlaka tarihi bir geçmişi olsun, tarihi binalar, evler olsun, taş bir otelde kalayım ya da ormanlık olsun'' gibi. Ama hepsini bir arada bulamadım hiç. Ama usanmadım gönlümdeki tatili aramaktan hiç.

13 yıldır turizmciyim ama görmediğim öyle çok yer var ki... Ege ve Akdenizi çok gördüm ama bir Karadeniz'i ya da Doğu ve Güneydoğu yu hiç görmedim. Hatay'ı, Mardin'i, Ağrı 'yı görmedim. Ben seyehatten uçak dışında maalesef hiç hoşlanmayan biriyim. Sonu olmayan yollarda saatlerce gitmek benim için kabus. Sabırsızlığım mıdır bilinmez ama uzun yoldan hoşlanmıyorum. Küçük çocuklar gibi ''ne kadar kaldı, kaç saat sürer, kaçta oluruz ?'' gibi bitmez tükenmez sorularım oluyor. En lüks araçta olsa seyehat ettiğim, sıkılıyorum. Hele otobüs kabusum. Yıllar var ki, otobüse binmiyorum. Kızkardeşim Ankara da oraya bile çok zorda kalmazsam, utanarak söylüyorum gitmiyorum.

Aslında çok düşkünüm kızkardeşime ve çocuklara. Oysa seyahatler, ''yeni yeni dünyalar'' demek, ''yeni kültürler, yeni dostluklar, ufkunuzun genişlemesi'' demek. Gün batımları, gün doğumları demek. Sıkıntılardan bir süreliğine olsun uzaklaşmak demek.

Oysa çıktığım hiç bir tatili unutamam. Harika yerler, harika deneyimler, dostluklar edindim. Farklı dünyaları, farklı kültürleri tanıdım. Rüya gibiydi hepsi. En çok Ege yi sevdim. Ege benim cennetim. En büyük hayalim bir gün Ege de bir sahil kasabasına yerleşip yazmak ve huzurlu, yalın bir hayat sürmek. Çok sıcaklara hiç tahammülüm yok, bu yüzden Ege bölgesi en favorim. Nem yok üstelik.

Geçen yıl Foça ya gittim. İki Foça var. Eski Foça ve yeni Foça. Ben Eski Foça'yı tercih ettim. Hani mistik yerleri seviyorum ya. Oysa tam bir hayal kırıklığıydı o anlamda. Ama sevdim çok. Mackharel diye 3 yıldızlı bir tesiste kaldım.

Ege mimarisini yansıtan mavi badanalı evlerin olduğu bir koyda çok güzel bir tesis. Akşamları deniz kenarında ahşap bir iskelenin üzerinde klasik müzik eşliğinde ve gün batımında yiyorsunuz yemeğinizi. Özendim şimdi yine, yazarken bir an orda olduğumu hayal ettim. Bahçesinde pembe begonvil ağaçlarının olduğu... Yeni Foça ya gittik hergün .Çünkü orada seyyar bir arabada midye satan bir adam vardı. Kendinden ve malından emin, doğulu bir adam. Hiç minneti yok. Gerçekten de hayatımda bugüne kadar yediğim en güzel midyelerdi. Sırf o tesis ve o midyeler için üşenmem tekrar giderim Foça ya.

Ege sahil kasabaları hep birbirine benzer. Mimarileri olsun, dar sokakları olsun. Boya renkleri olsun. Öyle hayalimde ki gibi tarihi bir dokusu yoktu Foça'nın ama yine de tavsiye ederim.


 
Toplam blog
: 147
: 1030
Kayıt tarihi
: 01.07.07
 
 

14/02/1973 İstanbul doğumluyum.İstanbul Üniversitesi Turizm İşletme mezunuyum.İngiltere ye gittiğim ..