Hayaller,meraklar ve idealler

Einstein bir sözünde şöyle demiş;

”Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.”

Gerçi günümüzde; “tarihin hayal edenleri değil, gerçekleştirenleri “yazdığı söylense de,hayaller

olmadan gerçekler de olmuyor.

Kimi “Beşer’le kimi Şaşar’la” uğraşsa da, sonuçta;herkes meraklarının,hayallerinin ve ideallerinin peşinde nasılsa.. (Yoksa çıkarlarının  mı, demeli..)   

Hâl böyle olunca ve de insanoğlu da; zihninin derinliklerindeki ;sorgulama,merak ve hayaller dürtüsü ile gözlemler,araştırmalar yapıp kendi süzgecinden geçirdiği bilgiyi içinde çözmeye çalışan bir canlı olduğuna göre sorun yok..

Bazen dağların arkasında,denizlerin ötesinde,bazen uzayın sonsuz boşluğunda,bir saç telinin ince liğinde de olsa bu böyle .

Edison o kadar meraklı olmasaydı, kopya makinesinden elektrik ampulüne kadar binlerce buluşu olabilir miydi..  Jules Vernes’in hayal dünyasındaki “Aya Seyahat” nasıl gerçekleşirdi.

Hayallerinin peşinden koşan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin sürgün edilme pahasına kanatlanıp uç ması,Picasso’nun nesneleri gördüğüne göre değil de,hayallerine göre yapması,Evliya Çele i’ nin diyar diyar dolaşması  başka nasıl açıklanabilir..

Microsoft’un kurucusu Bill Gates’i,uzay boşluğundan kendini bırakan Felix Baumgartner’i düşü nün… 

Tabii ki, idealler ve hayaller gerçekleştikçe anlam kazanır.

Sanatçı, iş veya bilim adamı,sade vatandaş ve hâtta devlet adamı da olsanız bu böyledir.…

Ancak,bilginin sırları çözüldükçe, bilimle arkasındaki ihtiras,merak ve hayal gücü arasındaki artan alışveriş insan hayatını kolaylaştırmaya yönelik amaçlar taşıması gerekirken, bu her zaman böyle yürümüyor maalesef.

Geçmişte;savaşlar,seferler yeni dünyalar derken,kendinde olmayanı alıp getiren, orada olmaya nı o diyarlara götüren insanoğlu;sonuçta merak ve hayallerin üzerine binen, bitmeyen siyasi ve ekonomik güç kazanma arzusunu teknolojiyle harmanlıyor artık ve çıkarlar devreye giriyor..…

Karl Marx bir sözünde şöyle der;
”Tarihte ne olmuşsa, başka türlü olamadığından ötürü öyle olmuştur..”

Kim bilir, belki de öyledir.

Siz yine de meraklarınıza gem vurmayın.Hayallerinizi ertelemeyin..İdeallerinizin peşinden gidin.Bir resim sergisini gezerken,yolculuk yaparken,ekmek yerken,kahve içerken,arabanızın gaz pedalına basarken ya da en iyisi elektrikler kesildiğinde ( çünkü daha rahat olur ) hepsini bir kez daha düşü nün ve hayal edin..

En önemlisi;çevrenizde gördüğünüz devasa binaların yerinin bir zamanlar yemyeşil orman olduğunu düşleyin.

Ve unutmayın,çocukların da hayalleri var…

En azından onların önünü kesmeyin..