Hayaller ve Saraçoğlu...

Tıpkı başlıkta olduğu gibi…

Hayaller ve Saraçoğlu…

Yıkılan hayallerin arkasından bakakaldık!

Sanki bir rüya gibiydi…

Dakika 48 rüyanın en derin yeri…

Durum; Galatasaray 2 Hamburg 0

Tüm Türkiye ve Galatasaray taraftarları havada uçuyoruz.

Hele hele Galatasaray taraftarı olan arkadaşlarımız, bizden bir tur fazla dönüyorlar havada!

Uyarıyoruz kendilerini! Lütfen maçın sonunu bekleyelim. Oluşturacağımız konvoylarla, hep birlikte Antalya’nın semalarında turumuza o zaman devam ederiz.

Birden o derin uyku arasındaki rüyadan silkinerek uyanıyoruz. Ne olmuştu da o golü Hamburg atmıştı derken, daha uyku mahmurluğu ile gözümüzü ovuşturduğumuz esnada, sanki bir karabasan gibi ikinci gol geliyordu.

Daldığımız o güzel rüya, bir anda karabasan olup, üzerimize çullanıyordu. Herkes birbirinin yüzüne anlamsız anlamsız bakarken, televizyonda ise resmen ve alenen Hamburg’un futbol şöleni devam ediyordu.

Önce direkten dönen top ve arkasından tüm hayallerin yıkıldığı, o malum gol…

Herkes olduğu yere çivilenmiş gibi, yerinden kıpırdamadan, gözlerini diktiği televizyon ekranının sabit bir noktasına bakıyordu.

Kimse Galatasaraylı futbolcuların, gol atacağına inanmadığı için olsa gerek, Hamburg Ceza sahası yakınına top geldiğinde, haydi be, vur... gibi, çığlıklar atmıyordu.

O sırada sahada adeta yerlerde sürünen birkaç futbolcuya bile, yürüsene, ne yerlerde sürünüyorsun gibi kelimeleri kullanmıyorlardı.

Netice olarak; Türk halkı ve Galatasaray taraftarları, bu maç vesilesi ile ihaneti görüp kahroldular.

Saraçoğlu hayali, Ali Sami Yen’in çimlerine birkaç futbolcunun ihaneti yüzünden gömülmüştü.

Ve bir UEFA balonu, Ali Sami Yen semalarında patlamıştı.

Türk halkının ağzına bir parmak bal çalmakla görevlendirilen futbolcular, bal yerine acı biber çalarak, görevlerini(!) eksiksiz olarak yaptılar!