Hayaller ve Umutlar

Hayaller ve Umutlar

 Ah hayaller ah, havadan hafif sudan ucuz

Bazısı uçarı, kimisi kaçarı, çılgın ve hoş

Bir “neden olmasın” sözüne saklanarak

Bazısı da bulaşıcı virüs gibi çoğalarak

Cüretkâr hayaller cesur umutları doğurur.

Cesur umutlar ise pembe yalanlar ile

Kendi kendini kandırmayla son bulur

Zifiri karanlık uzun geceler gibidir

Bazen kocaman bir örtüdür umutlar

Asalak ve yalaka arkadaşlar gibidir

Naylon çimenler kadar yalancıdırlar

Acı gerçeklerin üstünü örter ve saklarlar

En çılgın hayalleriyse aptal âşıklar kurar

Umudun kırılmayanı da yine onlardadır

Mecnun’a çölleri gezdiren de umuttur

Ferhat’a dağı deldiren de yine umut

Kumarbazları sabahlara kadar uyutmayan

Ülkeleri savaşa sürükleyen de onlardır

Fakat, en kanlı zalime baş kaldıran da

Çiftçiye tohum ektiren de yine çılgın umuttur

Hayaller ve umutlar, tohumu fidana

Fidanı da ağaca ve meyveye döndürür

Umutlar her zaman zor hayatı sürdürür

Bir güzelin peşinden diyar diyar süründürür

Hayaller bir de uzun geceleri sever

Karanlık tavanlarda ne hayaller görülür

Bazen bir düğün ve iki şahitli bir masa

Bazen de kırmızı panjurlu tek katlı bir ev

Çatısı kırmızı kiremitli ve bahçesi çiçekli

Bazen de üstü açık bir dört tekerlekli

En büyük cesur umutlar âşıklarınsa

En çılgınca hayaller de şairlerindir.

“Şairlerin yalan söylemek için ehliyetleri vardır”

Deyip geçivermiş, Gaius Plinius Secundus

Hayal kurmak ve umut etmek kolaysa da

İşin aslı kendi uydurduğu yalana inanmaktır

Fulke Greville ise boşuna söylemiş olamaz,

“İnsanı kendisi kadar kimse kandıramaz,” diye.

İnsanoğlu kanmaya hazırdır, her zaman isteklidir

Yeter ki sen inanılacak güzellikte yalanlar söyle

Umutlanır da en çok da kendi yalanlarına inanır

Binlerce yıl önceden beridir, bu hiç değişmemiş

THALES bile “Umut yoksulun ekmeğidir,” demiş

Ah umut ah, ikiz erkek kardeşidir hayalin

En sıkıntılı anlarında tomurcuklanır birden

Geceleri mutlu geleceğini hayal eder insan

Aç tavuk kendini darı ambarında sanır da

İnsan mükellef bir masa hayal eder aç iken

Her genç kızın beklediği bir beyaz atlısı vardır

Her delikanlının da uğrunda ölümü göze alacağı

Kara kaşlı ve kara gözlü mahzun bir güzeli

Fakir her insanın da zenginlik hayali vardır

Yılbaşında mutlaka Milli Piyango bileti alır.

Ganyanda ise, at koşar ama baht kazanır

En çok umut edilen nedir bilir misin, Cennet

Günahkâr da olsa her insan Cenneti ister

İşte bu nedenle din tüccarı da Umut satar

Sermayesi dil, lojistiği din, vitrini de yalandır

Orta çağdan beri müşterisi de daima hazırdır

Hatta cennetten köşk satanlar bile vardır

İnsanoğlu umut eder, hayal eder düş kurar

Benim, kışın üşürken baharı düşlediğim gibi

Sen gittiğinden beri gelişini beklediğim gibi

Benim umudumda hayalim de yalnızca sensin

Cennetim de mutluluğum da sadece seninledir