Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '08

 
Kategori
Blog
 

Hayallerim ve ben!

Hayallerim ve ben!
 

Uyku tutmadı bir türlü, oysa en az üç gündür uykusuz geziyorum desem yeridir ki beni tanıyanlar için flaş… flaş… flaş bir şeydir bu!

Oysa akşam saati yağmur yağmış, İzmir cehennemden cennete dönüşmüş, askılı bluz yerini yarım kollu tişörte bırakmışken, Maia taşlardan yanıma teşrif etmişken gel de uyuma…

Dön sağa, dön sola…

Cıks…

Meditasyon yapayım diye düşünürken, hayal kur diye çırpınmaya başladı bir ses içimden!

Terazi burcu kadınları beni gayet iyi anlayacaktır şu anda, ancak olabildiğince sizi de bilgilendireyim az biraz bu konuda: Efendim, normalde hayal hayaldir değil mi, yani ille de mantığı olsun, ille en ince detayı kurgulansın gerekmez, neyin hayalini kuracaksan balıklama dalarsın ama gelin görün ki ben ille de şartları oluşturacağım, ille de tüm şartlar mantığa dayanacak, hadi oturttum diyelim zor bela, üstümde ne tür bir giysi olacak…

Beyaz, ıhhh… Mavi? Siyah?

Hadi renkte karar kıldım diyelim, ki artık uykuya geçme zamanı gelmiş de geçmektedir normalde, hali hazırda ana hayale geçilememiştir, diyelim uyku hali hasıl olmadı, karar kılınan renk eni konu bluz içindir, peki ya altına ne giyilecektir?

Etek? Pantolon?

Rengi ne olacak?

Normal şartlarda kurmak istenilen hayal kurulamadan uyunur ama bir eksik kalmışlık duygusu hasıl olmuştur ki, devam eden günlerde, her gece devam etmek kaydıyla, yaklaşık on günde tamamlanır ki, bir önceki gecelerden karar verilmiş giysiler falan vardır!...

Koca kadın, sevgiliyle buluşma hayal edecek değilim ya, tabii hemen konu olarak Milliyet’e odaklandım, efendim hayal bu ya, yazarlık falan teklif ediyorlar bana..

Çıkmışım tv ekranına, nelerden geçerek o yerlere geldiğimi anlatacağım, heyhat giyside takıldım kaldım!

Yakışandan ziyade, renklerin enerjisine göre kullanmak gerek diyor bir tarafım, ama ben pek camgöbeği maviyi sevmem ki, hani az daha uçuğu olsa falan derken, azıcık akıllanmışım sanıyorum, dur bir metinde karar kıl da giyeceğe sonraki aşamada karar verirsin diyerek hayale devam etme konusunda motive edebildim kendimi.

Efendim, aslında ben şiir yazardım, aslında şiirden önce kendi kendime düz yazı yazardım da aşk acısı ile format kendiliğinden dönüverdi şiire, hoş onlarda şiirimsilerdi zaten…

Düz yazılarda ani bir karar ile çöpü boylamışlardı ilaveten!

Öhöm… (Gırtlak temizleme arası)

Nasıl oldu ise, nasıl olduğunu biliyorum ama anlatmak uzun sürer şimdi, internette yayınlamaya başladım, sonra da Milliyet Blog’dan haberdar oldum, aslında sandım ki şiirleri yayınlayacaktım!

O dönemler şiir eklenmiyor, iyi ki de eklenmiyormuş, ay ayol benim derdim zaten içimdekileri dökmek, şiirlerim de pek tutulmadı ya o yüzden, öyle güller, pembeler, kuşlar ve dahi civcivlerden söz edemediğimden!

Bir başla ben düz yazı yazmaya, yazdıkça keyifleniyorum, şiir sitelerinden utangaçlığımı da atmışım, en iyi bildiğim konulardan başladım elbette, sonra sonra çeşitlenir oldu yazılar…

Eylül 18, 2007 de üye olmuştum, yılbaşı sonrasıydı sanırım, beş gün önemsemediğim bir mail geldiydi, ne bileyim, bloğun ana sayfasına bile henüz girmemiştim, neler olur neler biter bihaber, eh olayım bari dedim, vallaha değerini yeni yeni anladım güvenilir olmanın! Omuzlarım yeni yeni kabardı yani, ana sayfaya göz atalı beri…

Ardından Milliyet İnternet ana sayfada ara ara yer aldığımı gördüm, normal bir keşifmiş gerçi ama ne bileyim pek bir sevinmiştim! Ardından bazı sayfalarında gün boyu endam gösterdiğimin ayrımına vardım bazı yazılarımın, “Anneeee, Milliyet Güncel sayfasında yayınlanıyor yazım!”, “Hangi sayfada söyle, bak elimde gazete!...”

“Yok anne, internette…”

“Hııı… “

Geçenlerde kız kardeşim aradı, annemde otururken gazetede gördük yazını dedi, tebrik etti! O güne dek ilk kutlamasıdır bu konuda, fazla gerçekçidir de…

….

Hah işte, burada baktım yavaştan sonuna geliyorum konuşma metninin, hala uyku yok!

Daha kıyafet seçimi var sırada, offff…

İyisi mi kızım Gülgün, kalk sen, bir sigara tüttür, al klavyeni önüne döşen… Eni konu daha kolay hayaldeki giysi seçiminden!...

Hava serin, İzmir güzel, Maia uyuyor, oğlumun keyfi yerinde, asayiş berkemal…

Bundan daha güzel yazı yazılacak zaman mı var?

….

Nasıl olsa ben bu hayalin peşinde daha çok uyurum…
.....

Sonradan eklenen nottur: Denk gelmiş, tam da bir yılımı doldurduğum günmüş:)


Gülgün Karaoğlu
Eylül,18/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..