- Kategori
- Çalışma Yaşamı
Hayallerimiz de Bizim Gibi Robotlaşıyor
hayallerimizde-bizim-gibi-robotlasiyor
Bu sistem öyle bir sistem ki resmen insanların ruhen ölmesi bedenen çökmesi için kurulmuş. Sabahın köründe işe gidip akşamın karanlığında işten geliyorsun. Aldığın parayla anca karnın doyuyor. Sabahtan başlıyorsun akşam ne yapsam da kafam dağılsa diye. Eve bir geliyorsun, bir sayfa dahi kitap okumaya dermanın kalmamış.
Bu yorgunluk ruhani bir yorgunluk mu? Yoksa bedensel bir yorgunluk mu? Sorarım sizlere. İnsanlar düşünmesin, sanatsal aktivelere katılmasın, sadece köle gibi çalışsın… Yaratıcılık yalnızca çalışmayla olmaz. Yaratıcılık insanın kendine zaman ayırması, kafasını dağıtması, hobilerini yerine getirmesiyle olur. Sen her gün aynı işi robotlaşmış şekilde yaptırıp, insanları hor kullanıp onların yaratıcı olmasını bekleyemezsin.
Hayallerimiz de bizim gibi robotlaşıyor. Anca birkaç saat sonrasını hayal edebiliyoruz. Sonrasını düşünmeye ne zaman ne de enerjin kalıyor. Her şeyi erteliyoruz. Yarın yaparım, öbür gün yaparım, çok yorgunum, vaktim yok… Bu cümleler artarak devam ediyor. Zaman gözümüzün önünden koşarak geçiyor. Biz yetişemiyoruz.
O kadar zaman içinden küçük bir bölümünü kendi hayallerimize ayıramıyoruz. O kaçıyor biz kovalıyoruz.
Bununla başa çıkmanın tek yolu biziz. Kimse bizim yerimize hayal kurup o hayali gerçekleştirmek için bir şeyler yapmıyor. Kaybolan enerjiyi yerine getirecek, sisteme ayak uydurmayıp kendi hayallerimizi gerçekleştirecek kişi de biziz. Konfor alanını terk et ki solan enerjin şöyle bir kendine gelsin.
İnsan mutsuzken bir şey yapmak gelmiyor içinden kendimden biliyorum. Hayal kurmaya devam. Düş olmadan iş olmazmış.