Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayalleriniz gerçek olsun...

Hayalleriniz gerçek olsun...
 

İnsanız, mutlaka hayaller kuruyoruz. Hayal etmeden, umudu olmadan insan yaşayamıyor.  Yaşam boyunca kim bilir ne hayaller kurmuşuzdur ama hayallerimizi değil de önümüze konulan hayatı yaşadık. Belki kader, belki kısmet ama bir şekilde kendi istediğimiz gibi değil de bizim dışımızdaki birilerinin istediği hayatı yaşadık çoğumuz.

İstediğimiz okulda değil de bize dayatılan okulda okuduk belki, belki isteğimiz işi değil de öylece rast gelen bir işi yapıyoruz, belki istediğimiz kişiyle değil de hiç düşünmediğimiz biriyle evlendik ve bir ömür geçirdik.

Hani düşünmüştük bahçe içinde yeşil panjurları olan küçücük bir evimiz olacaktı. Ya da her yılbaşında aldığımız piyango biletine büyük ikramiye çıkacaktı ve şöyle gönlümüzce güzel bir dünya turu yapacaktık.

“Kontrolümüz ve bazen de anlayışımızın dışındaki çarklar, kişinin kaderini belirler.” diye bir cümle okudum bir yerde ve üzerinde düşündüm.

“Hayallerinizin peşinden koşun” diye söylendi bize hep ve yazıldı çizildi her yerde . Hayallerimizden vazgeçmememiz gerektiğinin altı çizildi.

Gerçekte, yaşamımızı ya da ölmemizi, mutlu ya da mutsuz olmamızı, servete kavuşmamızı ya da her şeyimizi yitirmemizi, genelde tümüyle kontrolümüz dışında olan koşullar belirliyor. Buna “kader” mi deriz ya da bizi yöneten güçler mi karar veriyor ama böyle bir güç var.

Örneğin, zengin bir ailede doğup büyüyen çocuk iyi beslenir, iyi okullarda okur, büyüyünce yapacağı iş hazırdır. Dar gelirli bir ailede doğan çocuk bunlardan mahrum olacaktır. Bu, diğerinin tercihi olmadığı gibi, bu çocuğun da bu şekilde yaşamı kendi tercihi olmayacaktır. Ömrü boyunca hep çabalayacaktır. Hayalleri gerçekleşirse ne mutlu.

Aynı şekilde zengin ülkelerde doğan kişilerin yaşadıkları ile gelişmemiş ülkelerde doğanların yaşadıkları kendi tercihleri değildir. Hangi ailenin ya da ülkenin insanı olmamız bize sorulmadı. Veya sarışın ya da esmer mi olmak istediğimiz, renkli gözlü ya da çekik gözlü olmak istediğimiz de sorulmadı. Hepimiz önümüze konan hayatı yaşıyoruz işte.

Ancak tam bir “tevekkül” içinde kadere boyun eğmek mi lazım yoksa baş kaldırıp kaderi değiştirmek elimizde mi? Bu soruya herkesin kendine göre cevabı olacaktır muhakkak. Belki önümüze çıkan kavşaklarda doğru yolu bulmamız için sınandık. Belki doğru yolu bulamadık da diğer yola sapıverdik düşünmeden.

Bu arada tevekkül kelimesini de açmak lazım; Terim olarak, hedefe ulaşmak için gerekli olan maddi ve manevi sebeplerin hepsine başvurduktan ve yapacak başka bir şey kalmadıktan sonra Allah’a dayanıp güvenmek ve ondan ötesini Allah'a bırakmak demektirhttp://www.mumsema.com/images/smilies/nokta.gif

Herkesin hayalleri kendine göre çeşit çeşit. Kimi küçücük bir evi ve mutlu yuvası sağlıklı çocukları olsun ister, kimisi öyle küçücük evle sınırlamaz hayalini, koca koca evlerde yatlarda ve yalılardadır gözü. Kimi “piyangodan bir ikramiye çıksa önce dünya turu yaparım, gezerim” der, kimisi “önce düşkünlere yardım ederim, okul yaptırırım, hastane yaptırırım” der.

Kimi de bir piyango bileti olsun almadan hayal kurmaya devam eder…

Bir yılı daha deviriyoruz ve önümüzde yeni bir yıl var. Bu yeni yılda herkesin farklı beklentileri var hiç kuşkusuz.  Bazısı yeni bir iş, bazısı yeni bir aşk, bazısı için bol para.

 Ben, yeni yılda herkesin umutlarının hiç sönmemesi dileğimle “hayalleriniz gerçek olsun” diyorum.

 

Şükran Demirtaş

 

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..