Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '07

 
Kategori
İnançlar
 

Hayat acele etmeye gelmez

Hayat acele etmeye gelmez
 

Malum, tüm müslümanlar için kutsal Ramazan ayı içindeyiz. Çoğu arkadaşımız günün mana ve önemi nedeniyle güzel ve anlamlı bloglar yazdılar. Başka bir yazım vardı ama onun beklemesinde bir sakınca yok, zaten okutup görüş aldığım arkadaşlardan oldukça sert eleştiri geldiği için bir süre daha beklesin. Neymiş efendim aşk öylemiymiş, yok böylemiymiş. Yazdıklarımı beğenmediler. Çok eleştirdiklerine göre :) iyi yazmışım demek ki. İlerki günlerde okur, siz karar verirsiniz artık. Ben de konu aşk meşk olunca bekleteyim, ortama uyup Ramazan moduna gireyim dedim ve tek dizilik bir blogla katılmak istedim yazılanlara. Bildiğiniz gibi son yazılarım pehlivan tefrikası gibi 'bana göre üç bölüm bile çok uzun, yazarken ter bastı :) zaten.'

Bu hikayenin bir çoğunuz tarafından bilindiğine eminim. Hatta nette araştırma yaparsanız daha fazlasına da ulaşabilirsiniz. Ben bunu bir takvim yaprağında okumuş ve saklamıştım. Blog başlıklarında yaptığım araştırmada aynı başlıklı blog yazılmadığı için yazmamda sakınca yok. Yoksa aynı yazıyı burda yinelemekten hoşlanmam. Oysa başka blog sitelerinde ve nette çokça karşılaşacağınız güzel bir hikaye. Mesnevi'den. Umarım okuyanlar mesajı alırlar.

"Yıllar önce, bir adam varmış. Bu adam çalışmak amacı ile evinden, yurdundan ayrılmış ve çalışmaya gitmiş, çok uzaklara. Yıllarca çalışmış. Sonunda memleketine dönme zamanı gelmiş. Çalıştığı süre içinde tam 3000 akçe biriktirmiş. Evine doğru yola çıkmış. Yolu büyük bir şehirden geçiyormuş, yolda yürürken köşe başında birisi "bir nasihat bin akçe, bir nasihat bin akçe" diye bağırıyormuş. Adam düşünmüş: 'Nasıl olur, bir nasihati bin akçeye satarlar, ben yıllarca çalıştım ve sadece 3000 akçe biriktirdim' Bu işe pek aklı ermemiş ama merak işte. Duramamış ve adama bin akçe vererek o nasihatı satın almış. Nasihat "KADERDE NE VAR İSE O ÇIKAR" Adam yoluna devam etmiş.

İlerde yine köşe başında başka bir adam bağırıyormuş. "bir nasihat bin akçe, bir nasihat bin akçe" diye. Adam yine dayanamamış bin akçe de o adama vermiş ve ikinci nasihatı da satın almış. İkinci nasihat da: "GÖNÜL KİMİ SEVERSE GÜZEL ODUR" Kalan son bin akçesi ile de yoluna devam etmiş.

Daha şehrin çıkışına gelmeden yine gene köşe başında bir başka adam da bir nasihati bin akçeye satıyor. Adam bir parasına bakmış, bir de nasihatı satan şahsa, dayanamamış ve kalan son akçesiyle de o nasihatı da satın almış. Son nasihatte: "HİÇ BİR İŞ ACELEYE GELMEZ".

Adam parasız pulsuz yoluna devam etmiş. Şehrin çıkışında büyük bir kalabalıkla karşılaşmış. Kalabalıktaki insanlar telaş içindeymiş. Yaklaşmış ve içlerinden birine neler olduğunu sormuş. Oradan birisi açıklamış, demiş ki:"Burada şehrin tüm su ihtiyacını karşılayan bir kuyu var, ama kuyunun içinde de canavar var. Canavar suyu tutmuş, göndermiyor. Aşağıya kim indiyse bir türlü yukarıya çıkamadı. Şimdi herkes korkuyor aşağı inmeye" Adam düşünmüş ve ilk satın aldığı nasihat aklına gelmiş. " KADERDE NE VAR İSE O ÇIKAR" aşağı inmeye karar vermiş.İnince canavar hemen adamı yakalamış ve yerine götürmüş. Demiş ki: Buraya gelenlerin hepsine bir soru sordum ve bilemediler. Eğer sen bilirsen seni serbest bırakırım" Sonra bir dizine dünya güzeli sarışın bir kadın diğer dizine de bir kurbağa koymuş. "söyle bakalım hangisi güzel?" demiş. Adam düşünürken aklına ikinci nasihat gelmiş. "gönül kimi severse güzel odur" demiş.Bu cevap canavarın çok hoşuna gitmiş. Çünkü canavar, kurbağanın gözlerine aşıkmış. Adamı serbest bırakmış, suyu salmış. Adam kuyudan yukarı çıkınca almışlar götürmüşler krala ve ağırlığınca altın vermiş kral.

Adamımız yoluna devam etmiş, nihayet evine varmış. Evinin camından içeri bakmış. Bir de ne görsün; karısı genç bir delikanlı ile diz dize oturuyor. Hemen kılıcını çekmiş ve içeriye tam girerken üçüncü nasihat aklına gelmiş. "Hiç bir iş aceleye gelmez". Kılıcını kınına koymuş ve içeri girmiş. Karısıyla sarılıp kucaklaştıktan sonra "kim bu delikanlı?" diye sormuş. Kadın da: "Bey sen giderken ben hamileydim ve bir oğlumuz oldu. Bu genç senin oğlun" demiş."

KADERİNİZ ve YOLUNUZ AÇIK OLSUN. HAYAT ACELE ETMEYE GELMEZ. (MEVLANA - Mesneviden)"

Hiç bir iş acele etmeye gelmez. Kılıçları çekmeden önce her zaman hatırlamanız dileklerimle,

Resim.www.turkitap.de den alınmıştır.

 
Toplam blog
: 240
: 2494
Kayıt tarihi
: 13.04.07
 
 

6 Mayıs, bir Hıdırellez günü "Merhaba dünya" demişim. Geçen elli küsur yıl. Bir şarkı vardır Osma..