Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '19

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Hayat Bana Neler Öğretti

Kırk iki yaşındayım. Sosyal bilgiler öğretmenliği bitirdim ama memurluk yapıyorum.

Hayat bana neler öğretti. Bir kaç pasajı yazayım. Küçüklüğümden beri birçok işimi kendim yaparım. Elbette birilerinin yardımları oldu. Ama bağımsız bir yaşamın vazgeçilmez bir talep olduğunu öğrendim. Ali şeriatının insanın dört zindanı kitabı var. Vakti olan okusun orada tarih toplum benlik ve doğa kalıplarına sıkışarak yeniliğe ve değişime açık olamadığımızı anlatır. El âlem ne der deyip kendimizi dar kalıplara sıkıştırırız.

Gaza gelmemeyi öğrendim. Şeker ve tansiyonum var. Sinirliyim ama her tahriki ciddiye alıp gaza gelmemeye çalışırım. Doğrunun ve gerçeğin peşinde olmaya çalışırım. Gazeteleri ve haberleri dinlerken farklı gazete ve haber radyo TV’de seyretmeye çalışırım. Herkesin bir bakışı var. Burada fucurat suresinde bir ayeti çok anarım. Fasıklar güruhundan bir haber duyduğunuzda mutlaka araştırın ola ki bir topluluğa haksızlık etmiş olursunuz. Evet, araştırmak ve sonra mahcup olmamak gerekir.

Farklı mesleklerden insanlarla konuşurum. Farklı meslekler ve inanıştan insanlarla konuşurum. Her insanın güçlü ve zayıf yönleri var. Tanımaya ve anlamaya çalışırım.

Hainleri hiç sevmem. Bizim Yörükler şunu der. Yemek yediği kaba sıçma. Çok doğru bu ülkenin insanıyım. Bu ülkenin insanını severim. Asla niye Batılılaşmadık ay bizde geri kaldık demem. Her toplumun kodları inanışları farklı her fırsatta ülkesine ihaneti görev edinmiş insanları hiç sevmem. Kardeşim dahi olsa uzak dururum.

Bilim dünyanın ortak malıdır. Ay şekerim bizde ilimde bilimde geri kaldık derler. Hâlbuki bu diyenlerin çoğu ne gazete okur ne de kitap; tamamen batı taklitçisidir. Taklidi giyim kuşam ve bazı adetleri taklitten ibaret. Batılılığı felsefi temellere dayanan kişilere engin saygım var.

Nutuku ömründe bir kez okumamış Falih Rıfkı Atay’ın kitabının kapağını görmemiş kişiler Atatürk’ü anlatmaya başlayınca gülerim. Çünkü biz sayın hocamız Adnan Şişman ve diğerleriyle saatlerce konuşur ve tartışır ve müzakere ederdik. B

ilim ve ilim çalışanındır körü körüne taklit edenlerin değil. Yardımlaşmayı severim. Ben önceleri yardım ettiğimi sanıyordum meğer ben kendi ruhumu besliyormuşum bunu çok sonra anladım. Yardım ederken yardım ediliyormuşum.

Bilge kişilerin sohbetine bayılırım. Herkesle siyaset din yâda farklı konuları konuşmam. Ama bilge kişileri gördüm mü onlarla sohbeti severim.

Aşırılıklar zıtlıkları doğurur. (Pol Vatsloviç) Mutedil olmayı severim. Ortalamacı fırsatçı değilim ama orta yolu mutedil olmayı tercih ederim. Aşırı tutumları olanların dünya menfaatleri karşılığında nasıl savrulduklarını gördüm.

Görev adamıyım. Bana hangi görev verilirse verilsin onu takip eder ve Allahın izniyle nihayetlendiririm. En büyük görevimde bu millete hizmet etmek.

Müzakereyi severim. Münakaşayı sevmem ama münazara ve müzakereyi severim. Biraz risaleyi nur diliyle oldu. Yani eski Türkçe eskimez Türkçenin diliyle oldu. Bu arada risaleyi nuruda seviyorum. Diğer dini akımlarıda iyi kötü takip eder. Ve farklılıkları anlamaya öğrenmeye çalışırım. Yazılacak çok şey var.

Şu üç günlük dünyada kalp kırmadan incitmeden yaşayabilmeyi Rabbim nasip etsin. Bak şu çeşmeye su içecek tası yok kırma insan kalbini yapacak ustası yok.

Salih Arıkan, Tel: 0506 514 96 93

 
Toplam blog
: 1156
: 67
Kayıt tarihi
: 17.11.16
 
 

1977 Manisa Akhisar'da doğdum. 1986 İzmir Bornova İzmir Körler Okulu'na başladım. 1997 İzmir Karaba..