Hayat çalmak

Elma çalmak..

Para çalmak..

Mülkiyeti kendine ait olmayan nesneyi izinsizce alıkoyma, kullanma ve nesneden menfaat temin etme işi..

Kısaca hırsızlık..

Yüz kızartıcı ve ahlak dışı bir eylem..

Peki, ya hayat çalmak?

Duyguları alıkoymak, duyguları kullanmak ve duygulardan menfaat temin etmek işine ne demeli?

Ne ad konmalı?

'Duygu' görecelidir..

Karşı cinse duyulan duygular, arkaşlara ve dostlara duyulan duygular vede aile bireylerine duyulan duygular vb.

Aile içindeki duygu hırsızlığına bir ad koyamıyorum ben.

Bebek, dünyaya gözünü açtığı itibariyle en güzel, en değerli ve her türlü değerlerle besleyip büyütürken şımartmayı da ilave edip, yarınlara donanımlı evlat olsun diye uğraşı gerekirken, onsekizinde genç bir kız'ın veya genç bir delikanlının hayatını çalmak ne acıdır değil mi?

Hala Anadoluda bazı ebeveinler çocuklarını kendi istekleri doğrultusunda evlendirilmektedir.

Hatta, kendi kararlarını veremeyecek yaşlardaki çocuklarına baskı uygulayarak öz evlatlarının geleceklerini çalmaktadırlar..

Hayatlarını çalmaktadırlar..

Şiddet ve baskı uygulanarak gerçekleşen evlilikler sonucunda belki mahalle baskısı nedeniyle evliliklerini yürütmek zorunda kalıyorlar, belki de evliliklerin ilk gecesinden itibaren ayrılarak büyük tamvalar yaşıyorlar ve bir daha da evlenmeyi bile düşünmüyorlar.

Düşünebiliyormusunuz tek başına yastığa başkoymayı?

Düşünebiliyormusunuz hiçbir yerden beslenemeyen tıpkı meyvesiz bir ağaç gibi olmayı?

Düşünebiliyormusunuz tek başına hayatı bitirmeyi?

'Hayat çalmak', ne bir elma hırsızlığı, nede para hırsızlığı gibidir..

Cezasını mı sordunuz?

Cezası yok!