Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Hayat devam ediyor

Hayat devam ediyor
 

Gulsem mi aglasam mi bilemedim.


Uc senedir duman duman basimda tuten hasretlikten sonra nihayet bu sene Turkiye'ye uzun bir ziyaret planlamistim. 

Sakinilan goze cop batar derler ya, hay demez olasiymislar. 

Ne zaman bir seyi cok istesem ya bir aksilik cikar istedigim gibi olmaz ya da hic olmaz. 

Bu bir tek bana mi boyledir diye cok dusundum, inanin. Kursun bile dokturmeye raziyim, eger cozum olacaksa... :) 

Ama sonra fark ettim ki, olmasini istedigim seyler birer birer, guzel guzel oluveriyorsa bu olusum sureci hafizamda bir iz birakmiyor, zira olan seyin kendisi ve olmus olmasi o kadar guzel ki, surecin sancisini aninda iyilestiriveriyor. Ama, bir de o guzel sey hic olmamissa, o zaman bir tek sanci basiniza kaliveriyorsunuz. Agri hic gecmedigi gibi zaman zaman da kendini hatirlatiyor size. 

Vel hasil-I kelam, Mart sonu bitmesi gereken proje Temmuza uzadi, sonrasinda bir de ayi kapatmak gerekecekti derken benim Turkiye ziyaretim ya Agustos’un ikinci haftasina ya da bu senenin hic aylarindan birinin hic haftasina ertelendi. Zira Agustos’ta okullar aciliyor ve burada olmam lazim. Yani, isin Turk’cesi; gidemiyorum. 

Hala inanamiyorum. Ama, o zeki sanciya da kolay pabuc birakmayacagim. Ne yapalim, olmazsa olmaz, zorla degil a? Belki kis aylarindan birinde, hem de cok daha ucuza giderim, belki o zaman okullarin tatil oldugu bir aralik buluruz da kizimi da alabilirim yanima. Belki… Belki… Belki… Sakinilan goze cop batiyorsa, cikmayan candan da umit kesilmezmis… Yeter ki, teselli arayalim kendimize, bir uzak atasozu yetisiverir imdada. 

Neyse, benim asil anlatacagim mesele bu degildi tabii. Yine laf lafi acti, benim de cenem dustu. 

Ben gidemiyorum, ama oglumu gonderiyorum anneannesinin yanina, dolayisiyla ucak bileti arayisindayim. Haziran’da gidecek, ama simdiden almaliyim ki, biraz hesapli olsun. Derdimi patronuma anlatiyorum gun icinde verdigim nadir aralardan birinde. “Aaa!” diyor, “Biraz daha bekle.” 

“Neden? Beklersem daha yuksek fiyatlar odemek zorunda kalabilirim.” 

“Kalmazsin belki de.” Diyor, gozlerinde cok da hosuma gitmeyen kurnaz bir hareketlenme var. Aslinda iyi adamdir. Amerika’lilarin ‘self-made’ dediklerinden. Yani, kendi kendine basarmis ne yapmissa. Ne ailesinden ne de esten dostan yardim almis. Kendi basina, yine kendi imkanlari el verdigince okumus, kendini gelistirmis ve buyuk sirketlerin en alt duzey elemanligindan IT mudurlugune kadar yukselmis. Takdir ettigim pek cok yani vardir. Merak ediyorum bu isin sonu nereye varacak. 

“Japonya’daki deprem her seyi alt ust etti.” Diyor ve benden olayi bildigime dair onay bekliyor. Bilmeyen, duymayan olabilirmis gibi… Basimi salliyorum devam etmesini bekler gibi. 

“Ne sanayi ne de gundelik sebepler kaldi petrol kullanimi icin.” Diyor ve bekliyor. Durumu anlamis oldugumu tahmin ediyor tabii, ama yine de benden yeni bir onay istiyor. Bu sefer biraz da uzulerek salliyorum basimi. Olayin sonunu gordum, ama anlayisin sevincli piriltisi degil de ironiden iyice bulaniklasmis gri bir bulut var gozumun onunde. 

“Japonya, dunya petrol kullaniminin yuzde 15’ini elinde tutuyormus. Eee! Onlar kullanamayacaklarsa ne olacak bu yuzde 15’e?” bilmis bilmis soruyor. Lokman hekim de sanki, olumsuzlugun iksirini bulmus zannedersin. O kadar aydinlik yuzu. 

Ne diyecegimi bilemiyorum once. Adam hakli. Bu hain deprem dunyadaki diger ulkelere, belki de piyasa fiyatinin cok altina satin alabilecekleri korkunc bir petrol acigi hediye etmis olabilir. Eee!.. Ne yapmali simdi? Belki de sevinmeliyim. O kadar insan daha ucuza seyahat edecek ve onca mal fiyat artisina gerek duymadan uretilebilecek. Ama sevinemiyorum. Uzulemiyorum da… Sadece aglamak istiyorum. Bu ara surekli ve durduk yerde aglamak geliyor icimden zaten. Ne sevincli, ne uzucu ne de bunlarin tam ortasinda duran tarafsiz bir durum bu. Taraf olamamanin donuk, dumduz ve bombos ironisi, tek hissettigim. 

“Bir hafta daha bekleyeyim de ondan sonra alayim biletleri madem.” Ancak boyle bir ‘ortada kalma’ durumuna yakisacak ve verebilecegim en kisiliksiz cevapla gidiyorum oradan. Kendimden nefret ederek. 

Sevgiyle. 

 

 

 

 
Toplam blog
: 18
: 545
Kayıt tarihi
: 24.12.08
 
 

Göze uzak, gönüle yakın olmaktır dileğim. Keyifli okumalar dilerim. ..