Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayat ironi kabiliyeti yüksek bir ev sahibi

Hayat ironi kabiliyeti yüksek bir ev sahibi
 

Aykan U. / Bay U


.. Acı bir tercih meselesidir. Geçmiyor dediğin şeyler bir sabaha karşı göç edebilir ya da defalarca kez değiştirdiğiniz yara bantları acınızı örtemeyebilir.

İstediğiniz kadar yara bandı kullanın ama göğsünüze yediğiniz neşter darbesinin kanamasını durduracak yeni bir şey hâlâ icat edilmedi.

 

Çocukluğunuzda bir yerinizi incittiğinizde 'uff oldu' diye geçiştirip yanaklarınızdan öper ve sarılarak tebessüm ederleri. Peki ya hayatın insan zihnine, davranışına, duygularına teşebbüs etmesi aynı şeye indirgenebilir mi?

 

Bugün de çok boş geçti be Aykan, posta kutusunda biriken faturalar yüzünden aylık maaşımdan oldum, alındığım işte sevmediğim insanlara güler yüz taklidi yaptım, bu sene yine sınıfı geçemedim, arabanın tekerleğine çivi saplandı, mahallenin çocukları kapısını çizdi, ah yine mağazadaki indirimi kaçırdım, çikolatalı dondurma eriyip yere düştü, sevgilimle şakalaşırken ocakta bıraktığım yumurta yandı.. vb.

Sonuç olarak, hayat hep farklı gayelere yönelip nedense hep aynı sonuca varıyor; ironi kabiliyeti yüksek, tebrik etmek gerek.

 

Tüm bunları bir kenara itecek olursak, görülüyor ki canımızı acıtan her şey dışarıdan müdahale eden birtakım şeylerden ibaret. Yitirdiğimiz veya kaybettiğimizi düşündüğümüz her şey acı veriyorsa kestiğimiz tırnaklarımız, saçlarımız, sakallarımız, kıllarımız; vücudumuzdan dışarı attığımız idrar, balgam, kusmuk, gaz gibi şeyler niye acı vermiyor? tartışmaya açık olabilir.

 

Haa, sanırsam o en güzel acıları toplayıp biriktiren tek bir yer var: gövdene gizlemiş olduğun yüreğin. Onun yıpranması, kırılması sonucunda akıttığın gözyaşların. Basit, saydam ve tuzlu bir sıvı olmasına karşın bedenini terk ederken senden kopardıkları kocaman bir dağ kadar. Galiba vücudumuzdan atarken acı çektiğimiz tek şey gözyaşlarımız. Neyse..

bedenimize borçlu olduğumuz şeyler var,

ne yapılması konusunda hâlâ pek bir şeyler öğrenememekle birlikte, sanırsam Hayko Cepkin'in dediği gibi, diyebileceklerim şu mısra kadar sınırlı olabilir:

Her şey dün gibi inan gelir geçer

Bilemezsek kıymeti hayat bizi öper.

 
Toplam blog
: 3
: 90
Kayıt tarihi
: 17.06.16
 
 

Hayata dair, hayata karşı. Hayata U dönüşü ve dünya bizim çocuklar. Felsefe, şiir ve geri kalan h..