Hayat var

Reha erdemin 5. sinema deneyimi olan hayat var, HAYAT adlı ergenliğe geçiş döneminde olan bir genç bir kızın hikayesini anlatıyor. İstanbul’un kuytu köşesinde deniz kenarında bir kulübede yatalak dedesi ve  balıkçı aynı zamanda yasadışı işler içinde olan babası ile yaşar hayat. Annesi ve babası ayrılmıştır. Sabah babasının eski bir kayığıyla okula gider okuldan yine aynı kayıkla döner. Okulunda dışlanır, evde dedesinin talepleriyle boğuşur. Gittiği bakkal tarafından tacize uğrar. Yalnızdır. Yanından ayırmadığı ve My Only Sunshine dediği bebeğiyle beraberdir.  Hayat tüm bunlara isyan etmek içinde bulunduğu durumdan çıkmak arasında ortada kalmıştır. Kısaca hikayesi böyle olan yapım aslında bir nevi İstanbul eleştirisidir. İstanbul’un acımasızlığı ,İstanbul’un insanları anlayışsız, sevgisiz, hoşgörüsüz hale getirmesi tokat gibi çarpar yüzümüze.

     Teknik anlamda da kusursuz bir reha erdem yönetimi görüyorum. Kamera kullanımı , özellikle harikulade ses tasarımı, fevkalade deniz çekimleri dört dörtlük. Film müziklerinde Orhan Gencebay’ın şarkılarından yararlanılmış. Filmin hikayesi ile birebir uyuşmuş olmakla birlikte daha iyi bir tercih yapılabilirdi . Seçilen mekan da hayatın psikolojisini anlatması bakımından güzel düşünülmüş.

    Oyunculuklara değinecek olursam  geleceğin yıldızlarından olmaya aday Elit İşçan harika bir iş çıkarıyor. Jestleri, mimikleri, bedenini iyi kullanmasıyla onun yetenekli oyuncu olduğunu gösteriyor. Yönetmenin ondan çok iyi verim aldığını söyleyebilirim. Nitekim sinema eleştirmenlerinden de olumlu eleştiriler alan genç oyuncuyu ileriki yapımlarda da sıklıkla görebiliriz. Bu film için de doğru bir seçim olduğunu belirtmek de fayda görüyorum. Diğer oyucular da gayet başarılı. Yatalak dede rolünde Levent Yılmaz fevkalade. Özellikle ses tonu , hastalığını seyirciye inandırmayı başarıyor. Usta tiyatrocu baba rolündeki Erdal Beşikçioğlu da karakteri üzerindeki gelgitleri başarılı bir şekilde yerine getirmiş.  Kısacası, yönetmen reha erdem oyuncu yönetiminde de iyi olduğunu bu filmde de bir kez daha gösteriyor. Oyuncularından üst düzey verim alması bu filmin bir başyapıt olmasını da kolaylaştırmış.

    Hemen hemen herkesin yaşadığı ya da yaşayabileceği bu hikayeyi usta bir yönetmenin elinden elindeki malzemeleri de mükemmel bir şekilde kullanarak anlatması sinemanın nasıl bir sanat olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle ergenliğe adım atan gençlere, ebeveynlere ayrıca hitap eden bu başyapıt kesinlikle izlenmeli. Eğer perde de gerçek bir sinema sanatı görmek istiyorlarsa. Yetenekli yönetmen eksikliği olan sinemamızda hem yıldız gibi ışıldayan bir yönetmenlikle, harikulade oyunculuklarla, başarılı görüntü yönetimiyle işte karşınızda bir sinema şaheseri hayat var.

Eray TOPALOĞLU