Hayata dair ne varsa çıkarın ceplarinizden

İlk sapaktan sola dön... Mutluluk orada...

Önüm arkam sağım solum sobe... Herkes nerede...

Yorgun başımı yaslayabileceğim bir omuzun neden yok hayat...

Hayat kime şikâyet edeyim seni... Akşam olsun, babam gelsin, bir bir anlatacağım herşeyi...

Oku oku bitmez bu hayat...

Hayat seni bir elime geçirirsem... Vay haline...

Gün doğmadan neler doğar diyeceğim ama dilim varmıyor.

Kemirmeyin beynimi. Beni, bana bırakın... Başka bir şey istemem sizden...

Bana beni anlat…
Hadi durma anlat.

Hayat su damlası gibidir... İzin verme akıp gitmesine...

Yarın başka bir gün olacak... Umutları yakalamak için yeni başlangıçlara ışık tutacak...

Hayatta güzel şeylerde oluyor... Bir bebeğin gözlerini açması gibi dünyaya... Inga sesinin yayılması gibi mekana ... Yüzlerde kocaman bir gülümseme gibi...

Çıkar maskeni hayat, balo bitti.

Yoruluyorum o halde varım.

Sar, sar çilelerin bitmiyor hayat. Düğüm düğüm olmak zorunda mısın.

Taktım sana hayat... Sınıfta kaldın... Israr etme... Geçirmem ben seni... Bu seferde sen çaresiz kal...

Kaç bilinmeyenli bir denklemsin sen, hayat… İhtisas yaptım yollarında yine de nafile…

Öyle bir sahnesin ki sen hayat, büyüğü küçüğü yok bize biçtiğin rollerin…

Dün, bugün, yarın… Geçmiş ve gelecek… Hepsi senin başının altından çıkmıyor mu hayat…

Yaptığımız tercihler mi yaşadığımız hayat yoksa alnımıza yazılanlar mı… Hadi yine yırttın hayat…

İnişli çıkışlısın da hayat, beni yorduğunun farkında mısın.

Süresini bilmediğim bir yolculuksun sen hayat.

Kaçıyorum senden var gücümle, kovalıyorsun peşimden hayat, niye…

Bir renkse hayat, payıma düşen neden ebruli…

Cebimde kekliksin hayat, son nefesimi verene kadar…

Hayat çok akıllı sanıyorsun değil mi kendini… Her nefeste bir yudum, bir yudum daha içime çekiyorum seni.

Oklarımı sapladım kalbine, anladım sen dokuz canlısın.

Benden bu kadar sevgili dostlar.

Şimdi sıra sizde. Eller ceplerde, ne varsa çıkarın ortaya.

Hayat hakkında konuşulmayan bir şey kalmasın içinizde…

Hayat sizlerle iyi geçiniyor mu…

Ona verdikleriniz…

Alamadıklarınız geri…

Beklentileriniz…

Hayal kırıklıklarınız…

Biliyorum hepinizin dişine sıkışan bir yanı var hayatın…

Ne duruyorsunuz yatırın hadi dişçi koltuğuna… Ne de olsa bir elin nesi iki elin sesi var. Birlikten kuvvet doğar dostlar.

Söylemedi deme hayat, yandın sen artık, yandın hem de Marmara çırası gibi.

16.07.2008