Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hayata imza atmak...

Hayata imza atmak...
 

Exif bilgileri:Make = NIKONModel = E5600Exposure Time = 0.6667"F Number = F2.9ISO Speed Ra


Aslında Milliyet Blog’a üye olmamın amacı insanlara kendimi tanıtmak, feyz alacakları konuları anlatmak veya ülkemizdeki ve dünyadaki içten içe çürümekte olan kapitalizim ve de onunla grifit ilişkiler içerisinde olan kokuşmuş siyaset hakkında görünmeyen bozuşmaları gün ışığına çıkarmak gibi ali görevler içerenbir şey değil… Biliyorum ki benim kadar herkes bunları biliyor ve yazıyor. Gerçi kendime has bir takım gözlemlerim ve farklı fikirlerim de yok değil ama şu ana kadar bunları yazmak yerine daha “Soft” yani yazdığımda beni mutlu edebilecek müzik belgeselleri yapmak istedim ve düne kadar da bu öyle devam etti… Taa ki farklı ve bağımsız iki neden yan yana gelinceye kadar…

1. Neden : Richard WRİGHT’ın ölümü üzerine Pink Floyd hakkında biraz aklımda kalanları biraz duyduklarımı ve biraz da internetten elde ettiğim bilgileri sade bir derleme ile size aktarmak istemiştim ama heyhat ne mümkün… Bir zat-ı şahanenin çok kaba ve seviyesiz tuhaf yorumu ile karşılaştım. Yorum aklımda kaldığı kadar şöyleydi: ” Bu bilgiler zaten internette var kardeşim, "sen" ” Pink Floyd “ sen de ne iz bıraktı onu anlat, Pink Floyd’u senden mi öğreneceğiz?!.” Ben hemen yorumuna okey verdikten sonra bu arkadaşa da en azından Pink Floyd’u benden öğrenmeyeceğini ama nezaket ve insanlığı benden öğrenebileceğine dair düzgün bir üslupla cevap yazdım ama maalesef yazım da kişisel yorumum ve kaynak bildirimimi olmaması gerekçesi ile yönetim yazıyı tekrar yazmamı istedi ve bana yazılan o kaba saba yorum kayboldu. Tabi ben de yazımın çıkmasını arzu ettiğim için naçizene iki satır bir şeyler karalamaya çalıştım ve tekrar gönderdim ve yayınladılar sağolsunlar…

2. Neden : Dün akşam saat 19:15 gibi evden çıkıp yüzme antrenmanına gidiyordum ki kuzeybatıdan gökyüzünün iyice kararmış olduğunu ve ardı arkasına yıldırımlar çaktığını gördüm. Hemen durdum, tripodu açtım, zavallı kompakt makinamı ayarlayıp arka arkaya denklanşöre basamaya başladım. Uzun yıllardır çekmek istediğim “Yıldırım” fotoğrafını yakalayabilmek için yaklaşık 100 kadar kare çektim. Bir kısmı çok kötüydü ve silmek zorunda kaldım ama nihayetinde 1 tane de olsa istediğim fotoğrafı çekme imkanım oldu. Çok mutluyum... Ya ne var bunda herkes çekiyor , internette de bir yığın var demeyin! Bu yaşıma kadar yapmak isteyip de maddi ve zamansal sıkıntılar yüzünden bir türlü yapamadığım şeylerin listesini çıkarıp tek tek, yanına çentik atmaya çalışıyorum. Amacım ölmeden önce listeyi tamamlayıp, hayata imza atmak. Sanırım bu listeyi tamamlamak için de Tanrı’nın yardımına şiddetle ihtiyaç baş gösteriyor… Buradaki en önemli olgu başkalarını geçmek, onları yenmek, 1. olmak falan değil. Burada amaç, kendimle olan kavgamda, kendimi yenmektir. Dolayısıyla her yaptığımla, kendimi 1 kez daha geçerek, mutluluğa ulaşıyorum. Bu mudur , evet budur ve bu kadardır…

İşte bu iki sebepten ötürü bugün böyle bir yazıyı yazmış bulunmaktayım. Yan tarafta görmüş olduğunuz fotoğraf şahsen, bizzat, zat-ı şahaneleri bana aittir sevgili dostlar. Beğeninize sunarım. saygılarımla

 
Toplam blog
: 180
: 4439
Kayıt tarihi
: 01.08.08
 
 

Kısaca -Yaş Grubu Türkiye Triatlon Şampiyonu, Vegan Triatlet, Türkiye Triatlon Federasyonu Eski B..