- Kategori
- Deneme
Hayata teşekkür...
Görsel netten alıntıdır. İnsanın sevdikleriyle mutlu yaşamını bu resim anlatamaz, mutluluk ancak yaşanır...
Henüz iki yaşındaki küçük torunun uyuması için salıncağı yavaş yavaş sallarken duygularının da üst düzeyini yaşıyordu.
Bir zamanlar salıncaklarda salladığı kendi çocuklarıydı şimdi ise torunları...
Daha dün gibiydi o günler, dünya dönüş hızını artırmış olmalıydı...
O masum yüze baktı, tekrar baktı ve şükretti, nasıl şükretmesin Rabb'ine?
Oğlu da evlenince eşiyle birlikte bu koca evde yalnız kalmışlardı hım hımla- kım kım gibi...
Çok değil, iki buçuk yıl sonra eşi de vefat edince,
Düşüncelerinin kilitlendiği anda gelini "annemizi yalnız bırakamayız" diyerek evlerinin kapısına kilit vurup gelmişlerdi. İyi ki gelmişler, bir gün bile yalnız bırakmamışlar kendi ifadeleriyle "anneciklerini"...
Sonra büyük torun biraz ara ile küçük torunun aralarına katılmasıyla beş nüfuslu kocaman bir aile olmuşlardı.
En çok çocuk seslerinden oluşan yaşam çığlıkları, kıkırdamalar, gülmeler...
Sanki taze kan gibi bedene...
Sana sonsuz şükürler olsun Allah'ım, ya bunlar olmasaydı?
Kimler top oynardı bu evde, inler-cinler mi?
Derler ya, Allah dağına göre kar verirmiş,
Yalnızlık benden uzak, ben toplu olmayı seviyorum,
Ben insanları seviyorum,
Ben hareketi ve koşuşturmayı seviyorum...
Bugün günlerden pazar,
Kahvaltıdan sonra anne-baba ve büyük torun birlikte çıkmışlardı. Onlar dönünceye kadar sevdikleri yemekleri yapmalıyım diye düşünüp önce uyumuş olan küçüğü salıncaktan alıp yatağına götürdü, üşümesin diye üzerini örttü.
Sonra da mutfak...
İnsanın sevdikleri için bir şeyler yapması ne kadar güzel ve mutluluk verici. Yapılan yemeklere yağ ve tuzun yanında "sevgi" de konulunca o yemek lezzetli olmaz mı?
Duygularının doruğunda bir anne, bir babaanne...
Mutlu mu mutlu...
Şükürler, teşekkürler ve sevgi içinde geçen günler ve bu günlerin toplamı olan hayat...
(Kaderin çizgisinde,)
Hayat sana teşekkürler...
Sizlere de mutluluk içinde yaşamlar dilerim,
Selam ve sevgilerimle,
Yurdagül Alkan.