Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '18

 
Kategori
Aile
 

Hayata Tutunmak

Hayata Tutunmak
 

Her insanın kalbinin ve aklının bir köşesinde çocuksu bir güvenle benimsediği, inanıp güvendiği yaşama dair inançları vardır. İnançlarının doğruluğuna inanır. Varlığını sarsmaması için bir tekini bile soru konusu yapmak istemez.

Oysa ki yaşamın ana arterinde ve kılcal damarlarında zamana karşı akıp giden bir iz vardır. iyi ve kötü vardır. Öfkeler ve kavgalar vardır.

Direncimizi artıran özlemlerimiz vardır.

Kendimizi kandırmaktan vazgeçmeliyiz. Yaşamımızı olumlu ve olumsuz etkileyen, büyük bir güvenle bağlı olduğumuz inançlarımızın doğruluğunu kalbimizin ve aklımızın bir köşesinde sorgulamasını bilmeliyiz. Erdemli, güvenilir ve adaletli olmamız buna bağlıdır.

Çocuk denilecek yaşta, hayatı öğrenmenin başlangıcında, etrafındaki olan bitenleri sorgulama aşamasında bocalarken, evlendirilen baba ocağından ayrılan kız çocuklarının geçmeyen bir öfkesi, bitmeyen bir kavgası vardır hayatla. Hele bir de sevip benimsemediği biri ile evlendirildiğinde.

Evlendiği kişi ıslah olmaz bir serseri ise. Kendini bir boşlukta bulur. Ne yapacağı, nasıl davranacağı konusunda kararsızdır. Özlemlerinin en güzelini gerçekleştirme aşamasında uğradığı hayal kırıklığı karşısında şaşkındır. Tutunacak bir dal arar. Çoğu zaman o dalı bulamaz. Bulduğu dal ise çok çabuk kırılır.

Hayat zordur. Kırılganlıklar her daim vardır. Islah olmaz serseri ile bir arada durmak daha da zordur. O bir annedir artık.

Bir kız çocuğundan, bir kadına, anne olunca geçmeyen kimi yaraların insan hayatını nasıl etkilediğine şahit oluruz.

Zaman akıp gider. Sorgulamaktan kaçınılan kimi duygular sorgulanmaya başlar o zaman. Gündelik işleri kurulmuş bir saat gibi yaparken hayatını alt üst eden durumu, hayat hikayesindeki boşlukları, her adımındaki ritmleri sorgulamaya devam eder.

Çocuksu bir güvenle benimsediği inançlarına karşı kuşkuludur artık. Doğru diye benimsenmiş duyguların doğru olmadığı inancı yer eder belleğinde. İyimser olmak için bir sebebi kalmaz. İnsanların bencilliğini öğrenmiştir. Duygusuz oluşlarını, umursamazlıklarını.

Ama artık dirençlidir. Hayata olumlu bakabilmek için bir nedeni olmasa da yaşaması gerektiğini, direncinin kırılmaması gerektiğini öğrenmiştir artık.

Sahi yeryüzünde benzer şekilde hayata tutunmaya çalışan kaç insan var?

On binler mi, yoksa yüz binler mi?

 
Toplam blog
: 210
: 910
Kayıt tarihi
: 04.05.08
 
 

Eğitimciyim. Bir insanın çağdaş bir gelecek için, aydınlanma için çok okuması gerektiğine inanıyo..