Hayatı kim pahalandırıyor?

Hayat neden pahalı?

Tekelleşmenin yüzünden mi?

Kıtlıktan mı?

Smith ya da Keynes yüzünden mi?

Emperyalist güçler istedi diye mi?

Bunca sorudan sonra gelelim konuya; kişi yapısına göre göreceli olmasına karşın  bir TV dizisindeki yönü ile ele alalım...

Bizden dolaylı olarak toplanan vergiler (elektrik faturalarımızda alenen kaydı var) ile  de finanse edilen TRT’ de yayınlanan “Yunus Emre Aşkın Yolculuğu “ dizisinde Aynalı rolündeki kişi bunu söylüyor “Hayat pahalı”  diye…

Umursanmıyor…

Deli lafı deniyor ve geçiliyor.

Acaba senaristler Mehmet Bozdağ ve İsa Yıldız “Aynalı” karakterine tekrarlattıkları “hayat pahalı” cümlesini özellikle deli (meczup) tabiri ile yaftalanmış birisine öylesine mi söylettiriyorlar?

Sanmam…

Çünkü Aynalı yanına ne zaman mevki, makam ve para sahibi veya kibirle hareket eden birisi yanaşsa;

“Hayat pahalı” diyor.

Bir teori tersini ele alırsak; fakir, mevki ve makam sahibi olmayan, içten hareket edeni gördüğünde;

“Hayat ucuz” demeli...

Tabi ki bu bir istek.

Senaristlere duyurulur.

Sanırım burada ince nokta şu:

-Hayat pahalı dedikleri bulunduğu görevi adaletle yerine getirmeyen, haktan dolayı halkı gözetmeyen ve emeğin ve emekçinin hakkını tam ödemeyen dolayısı ile teraziyi kendi tartı birimi ile ölçüp doğru olduğunu sanana…

O halde senaristler söyletirlerse:

-Hayat ucuz dedikleri de sırtında duran bir urganın hesabı var ise mutlaka hakka, hukuka uygun hareket edilmeli ve alın terini harcayarak helal yenmeli diyenlere…

İşte bu yüzden “Hayat pahalı”

Hesap burada evraklarla dolu arşivlerde, büyük çöplüklerde ve rögarlarla gidilen yerde değil!

Özü birkaç kişinin vicdanı ile cüzdanında hiç değil…

Anlayamayacağız veya anlamak istemeyeceğiz.

Sanırım gerçek ayrılık başa gelene kadar.