Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '06

 
Kategori
Sosyoloji
 

Hayatımdaki "i" harfi

Hayatımdaki "i" harfi
 

Geçen gün, pek de adetim olmayan bir şekilde davranarak, elimin altındaki klavyeyi yerle yeksan ettim...

Akşam, yazı yazmak için, bilgisayarı açtığımda fark ettim ki "i" harfini bozmuşum.Tamirat işlerinde başarısız bir insan olarak, bu yolu denemek yerine,'şansıma' sallayıp, savurmayı tercih ettim. Üzerinde, o bahsetmek istemediğim harf yazılı, tuşa bir basıyorum, sayfanın her tarafı, üzerinde nokta olan ı harfi oluyor. Hayatımda "i" harfinin bu kadar önemli bir yeri olduğunu işte o an anladım.

Bu hadise bana, hayatımda önemi olan, ama; bunu fark etmediğim -bilincinde olmadığım- başka şeyler de olabileciğini düşündürdü ve vakit kaybetmeden fikir jimnastiğine başladım.

Mesela, bana o enfes kürt böreklerini, tanesi sadece 30 yeni kuruşa satan, 'Örnek börekçisinin' kıymetini anladım, ilk etapta.Sonra daha ciddi şeyler düşünmelisin dedim kendi kendime -ben ne zaman ciddi bir şeyler düşünmek istesem aklıma ilk önce lisedeki muhasebe öğretmenim gelir-

Tahsin Bey'i aklımdan atmayı başardıktan sonra şöyle bir fikir oluştu kafamda;

İnsan, entersan bir şekilde, elinde olmayanın-elinden gidenin- kıymetini biliyor. Elinde olsa bilmeyeceği kadar.

Kabul ediyorum ki bu dünyanın en büyük buluşu değil,hemen herkesin, hatta benim bile bildiğimi düşündüğüm bir şey. Belediyelerin, sünnet şölenlerini duyurdukları, büyük, beyaz bez üzerine yazılmış yazılar gibi kafamızın bir tarafında yazılı zaten: "insan elindekinin kıymetini bilmez" hemen onun yanında da şu yazar: “insan elinde olmayanı-ulaşılmaz olanı- ister.”

Lakin, 'bilmek' ve 'bilincinde olmak' o kadar farklı ki... İnsanın bildiği kadar, bildiğinin farkında olması ve bunu hayatında uyguluyor olması da çok önemli .Hatta bilmesinden bile daha önemli diyebiliriz.

Bir ölçüm cihazımız olsa ve kimin, gözlerini en çok sevdiğini bulma imkanımız olsa, eminim ki, bir 'ama' çıkacaktır, bu araştırmanın sonucunda(yumuşatma işaretlerini kullanamamamızdan mütevellit bahsettiğimiz her görmeyenden kafamızda bir “ama” kalacaktır) Gördüğü 'su birikintisi' onu tatmin etmeyecek kadar, güzel hayal eder, ama denizi. Öyle bir yere koymuştur ki ‘görmek’ eylemini, bir gün görse dahi ulaşamayacaktır ona.

Sınıfını geçtiği halde, bisiklet sahibi olamayan bir çocuk- bizde, bisiklet sahibi olmanın ön şartı gibidir, sınıfı geçmek- nasıl özlemle bakıyorsa çevrilen pedallara ve o bisiklete sahip olsa, nasıl birkaç gün sonra gelişigüzel bodruma bırakacaksa,onu nasıl alışacaksa!

'Alışmak', anahtar kelime bu galiba. İnsan, hayatını güzelleştiren şeylere bir zaman sonra 'alışıyor' ve o güzellikler hayatından çıkana kadar onların ne kadar güzel olduğunu göremiyor bir daha.

Eğer, o 'şey' hiç olmamışsa elinde; eğer elinde olacak olsaydının hayaliyle yaşıyor ve onun sihirli bir değnek gibi, hayatına değeceğini ve onu değiştireceğini inanıyor...

Bir Can Yücel şiiri düşüyor aklımdan içeri ,aslında bu şiir hep aklımın içinde, ara sıra kağıda düşüyor desek, daha doğru söylemiş oluruz:

Yalnızlığa dayanırım da,
bir başınalığa asla.
Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka .
Bir dost göz arayışıyla.
Saat tıkırtısıyla...
Korkmam,geçinip gideriz biz mutluluğuyla,
Ama;
'Günün aydın,akşamın iyi olsun' diyen
biri olmalı,
bir telefon sesi çalmalı arasıra da olsa
kulağımda.
Yoksa,
zor değil, hiç zor değil,demli çayı bardakta karıştırıp,
bir başına yudumlamak doyasıya
Ama:
'çaya kaç şeker alırsın?'
Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra.

İnsan, her şeye alışıyor,yalnızlığa alışıyor,yanlılığa alışıyor! Ama; etrafındaki güzelliklere alışmamalı, gece yatıp sabah kalktığının dışında hiç uyumamalı!

Elindeki çayın,dolaptaki şekerin-bir karınca istilası beklentisi sebebiyle bizde şeker hep dolapta durur- ve mutfaktaki o sesin,farkında olmalı.

Kıymetini bilmeli hayatındaki "i" harflerinin ve mümkünse, bunu klavyeyi yere atıp, kırmadan yapmalı.

 
Toplam blog
: 25
: 764
Kayıt tarihi
: 30.08.06
 
 

22.09.81 İstanbul doğumluyum. 26 seneye, İstanbul'daki üç semti sığdırdım: önce Kocamustafapaşa, son..