- Kategori
- Kültür - Sanat
Hayatımı yazsam roman olur...
Bizim evde her mevsim ayrı yaşanırdı. Bugünlerde mutlu ve sevinç dolu olurduk. Herkes neşe saçar binbir türlü espiriler, konuşmalar yaparlardık. Herkesin bildiği bir şey vardı; mutluluk. Bizler böyle kendimizi avuturduk. Ama zamanın bize neler yapacağını bilemezdik.
Karakterler:Zehra Hanım anne, Remzi Bey baba, Ali Rıza büyük oğul, karısı Mehribe, kardeşi Yakup, kardeşimin karısı Feride.
Hayatı mı yazsam roman olur
Bir gün annem Zehra Hanımla, babam Remzi Bey beraber tatile gitmiştilerdi.(Beni, kardeşim Yakup'u, karım Mehribe'yi, kardeşimin karısı Feride'yi) evde bırakmışlardı.Çok iyi anlaşıyorduk.Taki acı haber gelene kadar.Annem ve babam bir trafik kazasında ölmüşler.Bu duruma hepimiz çok üzülmüştük.Cenaze merasiminde sevinç yerine ağlamak vurmuştu gözlerimize.Oysaki kaza olmadan ne kadar da mutluyduk.İlk zamanlar bir birimize sımsıkı tutunmuştuk.Yalnız bu durum bizi çok üzmüştü.Ama kardeşimin karısı Feride hanım bu durumu içine sindiremeyip hep üstemüze çıkmaya çalışmıştı.Ve kardeşimi benden soğutmuştu.Kendi gibi kötü bir kişi yapmıştı.Kardeşim bu evden çıkmamızı istemişti.Hiç bir şey dememiştim.Çünkü karısı Feride'nin dolduruşuna gelmişti.Bütün eşyalarımızı toplayıp küçük bir kulübeye taşınmıştık.Karım Mehribey'le ve ben Ali Rıza'ya yetiyordu.(1 ay sonra)Karım Mehribe'nin hamile olduğunu öğrenmiştim.Çok sevinmiştim.Hayatta ailemden kalan tek kişiye yani kardeşim Yakup'a bu güzel haberi vermeye gittim.Evin zilini çaldım.Çalar çalmaz (defol) lafını aldım.Yinede ümidimi kaybetmedim amca oluyorsun dedim.Ve çıktım gittim.Karım meribe ikiz doğurmuştu.Biri kız, biri oğlan.Ama hayat ne kadar garip ki o gün yani çocuklarımın doğduğu gün karım Mehribe'yi kaybettim.Çok üzüldümüştüm.Ama yılmadım çabaladım ve ayakta durmayı başardım.Birilerinin beni hor görüp harman savurmasına rağmen.Çocuklarıma annelerinin yokluğunu aratmadım.Ama karımı Mehribe'nin de yerinide tutamadım.Şimdi benimde ailem olmuştu.Ben ve çocuklarım....
Karakterler:Zehra Hanım anne, Remzi Bey baba, Ali Rıza büyük oğul, karısı Mehribe, kardeşi Yakup, kardeşimin karısı Feride.
Hayatı mı yazsam roman olur
Bir gün annem Zehra Hanımla, babam Remzi Bey beraber tatile gitmiştilerdi.(Beni, kardeşim Yakup'u, karım Mehribe'yi, kardeşimin karısı Feride'yi) evde bırakmışlardı.Çok iyi anlaşıyorduk.Taki acı haber gelene kadar.Annem ve babam bir trafik kazasında ölmüşler.Bu duruma hepimiz çok üzülmüştük.Cenaze merasiminde sevinç yerine ağlamak vurmuştu gözlerimize.Oysaki kaza olmadan ne kadar da mutluyduk.İlk zamanlar bir birimize sımsıkı tutunmuştuk.Yalnız bu durum bizi çok üzmüştü.Ama kardeşimin karısı Feride hanım bu durumu içine sindiremeyip hep üstemüze çıkmaya çalışmıştı.Ve kardeşimi benden soğutmuştu.Kendi gibi kötü bir kişi yapmıştı.Kardeşim bu evden çıkmamızı istemişti.Hiç bir şey dememiştim.Çünkü karısı Feride'nin dolduruşuna gelmişti.Bütün eşyalarımızı toplayıp küçük bir kulübeye taşınmıştık.Karım Mehribey'le ve ben Ali Rıza'ya yetiyordu.(1 ay sonra)Karım Mehribe'nin hamile olduğunu öğrenmiştim.Çok sevinmiştim.Hayatta ailemden kalan tek kişiye yani kardeşim Yakup'a bu güzel haberi vermeye gittim.Evin zilini çaldım.Çalar çalmaz (defol) lafını aldım.Yinede ümidimi kaybetmedim amca oluyorsun dedim.Ve çıktım gittim.Karım meribe ikiz doğurmuştu.Biri kız, biri oğlan.Ama hayat ne kadar garip ki o gün yani çocuklarımın doğduğu gün karım Mehribe'yi kaybettim.Çok üzüldümüştüm.Ama yılmadım çabaladım ve ayakta durmayı başardım.Birilerinin beni hor görüp harman savurmasına rağmen.Çocuklarıma annelerinin yokluğunu aratmadım.Ama karımı Mehribe'nin de yerinide tutamadım.Şimdi benimde ailem olmuştu.Ben ve çocuklarım....