- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 479
Hayatımı yazsam roman olurdu!

Profilde değindiğim üzere özel biri değilim. Sıradan bir yaşam süren sıradan bir adamım. Zaten çok geçmeden adım da unutulur. Lakin hayal dünyası işte.
Dün aldığım Orhan Kemal’in Baba Evi romanının önsözünü okurken bir şeyler kıpırdadı içimde, bir ışık parladı zihnimde. Ne biliyim, böyle sanki anlamsız ya da tarifi güç bir sevinç, bir istek duydum.
Neden olmasın dedim. Beceremeyeceğim biliyorum ama.
Yine de ama işte.
Hoca misali ya tutarsa?
Umut dünyası.
Belki tutunma çabası.
Sahi “Ekmel bey” de dememiş miydi zati. “Yazarsam kendim olacağım” diye bir vakit.
O halde yazmalı.
Ya da yazacak bir Orhan Kemal bulmalı!
Hoşçakalın.
t.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Bu söze inanıyorum: "Yazarsam kendim olacağım" sözüne yani. İnsan kendi içinde bin tane yabancı taşıyor sanki. Yazdıkça o yabancılarla tanışıyor. Yazmak bir ölçüde kendini yeniden keşfetmek gibi. Ya da belki kendini bulmak... O yüzden yayınlansın ya da ya da yayınlanmasın insanlar kendi hayatlarını yazmalı diye düşünürüm. Dünyada ne büyük bir kütüphane olurdu böyle olsa, düşünsene?
Fulya 06.04.2008 13:38- Cevap :
- o kadar çok niyetlendim ki yazmaya. ama yazamadım. istediğim oranda vazgeçtim. daha doğrusu tembellik ettim. belki de baba evi'nin "küçük sarı adamı" gibi köhne bir köşede bir "orhan kemal" bekliyorum hikayemi yazacak ... ama yazmalı mutlaka. bir yolunu bulmalı. yazabilenlere selam olsun. 06.04.2008 16:10
Facebook hesabınızla yorum yapın, daha çabuk onaylansın!