Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '13

 
Kategori
Güncel
 

Hayatımız şifreli oldu, unutmayana helâl olsun

Hayatımız şifreli oldu, unutmayana helâl olsun
 

Hayatımız şifreli hale geldi.

Elimizi nereye atsak, hangi yöne dönsek, hangi cihazı kullanacak olsak, hangi  işi yapsak, şifre girmeden işlem yapamıyoruz.

Şifreli olması önemli değil, şifreleri akılda tutmak esas mesele.

Deftere yazıyorsun, olmuyor.

Cep telefonuna yazıyorsun, olmuyor.

Aklında tutmaya çalışıyorsun, hatırlayamıyorsun.

İnsanın her yaşta bu kadar şifreyi hafızasında tutması çok zor hale geldi.

Gençlerin hafızaları taze olduğu için, onlarca şifreyi hafızalarında tutabiliyorlar, ya yaşı ilerlemiş olanlar?

Belki, “onlarda bir yerlere yazsınlar canım” diyorsunuzdur.

Pekâlâ, haklı olabilirsiniz.

Ancak, yaş ilerleyince ne yaparsanız yapın, unutkanlıktan kendinizi kurtaramıyorsunuz.

Haliyle hayatımızın şifrelendiği bu yaşam keşmekeşinde, onlarca şifreyi unutmamak mümkün değil.

İnsan çevresindeki olanlara şahit olunca; “acaba ben de mi böyle olacağım?” demekten kendini alamıyor.

Anlaşılan o ki, az olur, çok olur; ama ilerleyen yaşla beraber, hafızamızın bizlere de oyuna oynayacağı kaçınılmaz görünüyor.

Örümcek ağı gibi hayatınızı çepeçevre sarıp sarmalayan şifrelerin neler olduğunu ve nerelerde kullanıldığını hiç düşündünüz mü?

Cep telefonlarının pin-puk kodları, bilgisayarların, e-postalarının giriş şifreleri, sosyal paylaşım, arkadaşlık, haber ağlarına giriş şifreleri, kredi kartı şifreleri, bankamatik şifreleri, interaktif bankacılık şifreleri, spor salonundaki eşya dolabının şifreli kilitleri, ev ve işyerleri kapı kilitleri, daha neler, neler…

Teknolojinin ilerlemesiyle beraber, galiba parmak izimizin de şifre olarak kullanılacağı zamanlar çok uzak görünmemektedir.

Şifreler, kullanma zorluğunun yanı sıra, bir de bu işin hırsızlığını meslek edinmiş meraklılar ve sahtekârlar bulunmaktadır.

“Kim hangi şifreyi kullanır?”diye meraktan mıdır, yoksa başka bir nedenden midir bilinmez; ama Hotmail şifre hırsızlığı artmış durumda.

Belki basit şifrelerin verilmesi neticesinde bu hırsızlar, sahtekârlar tarafından bu şifreler kırılarak, kişisel bilgilerine ulaşmakta, kötü amaçlar ve emeller için kullanılmaktadır.

Kimi zaman bu mevcut hesaplar kurtarılarak geri alınabiliyorsa da çoğu kez yeni şifreler almak gerekiyor.

Şifre kırılmalar sonucunda kişiler, maddi-manevi zararlara uğrayabilmektedir.

Hangi sebep ve nedenle olursa olsun, Hotmail şifre hırsızlığına karşı alınan önlemler çerçevesinde çok ilginç bazı bilgiler ortaya çıkmaktadır.

Yapılan araştırmalarda, Şifre çalınmalarından sonra, deşifre edilen 10 bin kadar kullanıcı bilgilerinden, en çok hangi şifreleri tercih ettikleri incelendiğinde; en sık kullanılan şifre, çalınan şifrelerin % 64'ünü oluşturan ‘123456’imiş.

Devamında % 18’ lik kullanım oranı ile ‘123456789’ sayıları izliyormuş.

Şifrelerin %22 si 6 karakterden oluşuyor.

Bunları, % 21 ile 8 karakterli şifreler izliyormuş.

11 karakterden uzun ve 6 karakterden kısa olan şifreler ise yok denecek kadar azmış.

En ilginç şifre ise, ‘‘lafaroleratropezoooooooooooooo’ adlı 30 karakterlik şifre imiş.

Kendi, eşi ve çocuklarının doğum tarihlerini yazanlarını saymıyorum bile!

Deşifre edilen şifreler istemiyorsanız, bilinmesi zor şifreler kullanmanız gerekiyor.

Zor şifre kullanayım derken, zamanı gelince kendinizin de bulmakta zorlanmayacağı şifreler bulmak, yazmak gerekir, yoksa kendinizde unutacak olursanız, herhangi bir yerde ve yapılan işte, zor durumda kalabilirsiniz.

Şifrelenen hayatta, şifresini unutmayanlara, şahsen “helâl olsun” diyorum.

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..