Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '10

 
Kategori
Eğitim
 

Hayatımız sınav

Bir sınav günü daha geçti. Bugünkü gazete ve televizyonlarda sınava oturup çalışan öğrencilerin ne yaptıkları, nasıl çalıştıkları, bu düzeni nasıl kurdukları, defter tutup tutmadıkları, eve döndükleri zaman neler yaptıkları değil genelde karşılaştığımız gibi okunmuş kalemlerle sınava girdikleri haberleri vardı. Nedense hiç okunmuş silgi haberi görmedik.

Sınav dönemlerinde stresli olmamızın başında nasıl çalışacağımızı bilmememiz ve kararlılık göstermemiz gelmektedir. Aldığımız kararların ömürleri ne kadar uzun olur ve kendi içimizde tutarlı olursak sınavlarda o kadar kolay olacaktır.

Aldığımız kararları uygulamak ve devamını getirmek tam anlamıyla hepimizin kendimize söylediği bir yalandır. Toplum olarak kuralları sevdiğimiz pek söylenemez. Dolayısıyla kendimize verdiğimiz sözlerin hepsinin sonu başından belli. Aramızdaki farkı belirleyen bu kararlılık durumumuzdur.

Çevrenin kirli olduğundan şikayet eden birinin kendi çocuğunun yere çikolatanın ambalajını yere atarken sesini çıkarmaması gibidir annelerin, babaların, öğretmenlerin sınava giren öğrencilere tavsiyesi.

Başka birini kandırmanın getirdiği ahlaki sıkıntı, etik kaygımız kendimize söylediğimiz yalanlarda yoktur. En kolay yalan söyleyebileceğimiz kişi kendimizdir. Hayallerle uçmak diye buna denir. Ayakların yere değmesinin zamanı gelmedi mi?

Türkiye'de her ne kadar EVRİM teorisi kabul edilmek istenmese de bu sınav olayın evrimin kuralları geçerli. Bir başka deyişle doğanın kanunları geçerli bizim öğrencilerimiz için. Hazırlanmayan altyapılar, yetiştirilmeyen öğretmenler, yapılmayan okullar ve sonrasında askeri bir dünya görüşü olan "her barış savaşa hazırlıktır" anlayışından doğan bir yorumla ne kadar çok çocuk o kadar güçlü bir ülke lafından sonra herkesin çocuk yapmasıyla gelinen nokta pek şaşırtıcı değil.

Güçlü olan yaşamaya devam eder.

Bu anlayışında devlet tarafından destekleniyor olması, öğrencilerin okuma isteklerini kültürel bir değişim, gelişim olarak algılanmaması, herkese bir okumanın bir umut kapısı olarak sunulması bu açmazı tekrarlıyor.

 
Toplam blog
: 27
: 1255
Kayıt tarihi
: 09.02.10
 
 

1978'de Susurluk'ta doğdum. İlk ve orta okulu burada tamamladıktan sonra Savaştepe Anadolu Öğretmen ..