Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzm Klinik Psk Şahin Çiftçi

http://blog.milliyet.com.tr/psikoterapinotlari

05 Ocak '16

 
Kategori
Psikoloji
 

Hayatımızı cehenneme çeviren düşünce hataları – 1

Merhabalar. Bundan sonra her hafta “Psikoterapi Notları” adlı köşede sizlerle buluşacağım. Günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz durumlar ve sorunlar üzerine elimden geldiğince paylaşımlarda bulunacağım. Merak ettiğiniz konular olduğunda sahin@mentisdanismanlik.com.tradresinden lütfen bize iletin. Bu hafta neden basit konularda konuşurken bile işleri daha karmaşık hale getirdiğimize ışık tutmaya çalışacağız.

İnsanlar en büyük yorgunluklarını zihinlerinde yaşar. Bazen şu kafamın içini bir boşaltsam dediğiniz olmuştur. Maalesef bu o kadar kolay değildir. Ancak düşünceleri boşaltmaya, kaçınmaya çalışmak yerine çözümlemeye ve daha da odaklanmaya başlarsak çözümü bulabiliriz. Zihnimizden geçen düşünceler; hissettiğimiz duyguları, yaptığımız davranışları, yorumlarımızı ve vücudumuzun verdiği tepkileri belirler. Örneğin bir kişinin size baktıktan sonra kafasını çevirmesini “beni görmezden geldi” diye düşünürseniz öfke ya da üzüntü hisseder belki de bir daha karşılaştığınızda selam vermezsiniz. Ancak aynı durumda aklınızdan “sanırım beni görmedi” diye bir düşünce geçerse hisleriniz ve tepkiniz farklı olur. Peki neden insanlar aynı tepkiyi vermez? Neden kimilerinin aklına daha gerçekçi düşünceler gelirken kimilerinin aklına sadece olumsuz düşünceler gelir?

Bu sorunun cevabı geçmişimizde yatar. Genlerle doğuştan getirdiklerimiz, ebeveynlerin bize, birbirlerine ve diğerlerine karşı davranışları sonucunda öğrendiklerimiz, sosyal çevreyle yaşantılarımız, travmalar ve bunun gibi çocukluğumuzda ki yaşantılar bize hayatla nasıl baş edeceğimize dair kurallar öğretir. Bu kurallar öyle kemikleşir ki hayatı bu kurallar üzerinden algılar ve yorumlarız. Bu inançlara göre aklımızdan geçen düşünlerin içeriği belirlenir, kendimizle ve diğerleriyle kurduğumuz iletişim etkilenir. Oysa düşünce biçimimizdeki hatalarımızı farketmek iletişimde yaşayacağımız büyük sorunların önüne geçebilir. Öncelikle bu hata kalıplarının ne olduklarını tespit etmekle işe başlayalım;

Akıl okuma; Karşımızdaki kişiyi tanıdığımıza öyle inanırız ki aklından geçenleri ya da duygularını kesin olarak bildiğimizi farzederiz. Diyelim ki, bir erkek eşine çok sık çiçek almıyor. Ancak o gün tesadüfen çiçekçinin önünden geçerken eşine çiçek alır. Bayanın aklından ilk olarak “kesin bir hata yaptı, kendini suçlu hissediyor, benden bir şey isteyecek” gibi düşüncelerin geçmesi kuvvetli bir olasılıktır. Oysa karşı tarafı ne kadar tanırsanız tanıyın bu sadece tahmin olacaktır ve tahminler her zaman yanılgı payı taşır. Özellikle birbirlerini uzun yıllardır tanıyan kişiler ya da çiftlerde bu hata daha çok görülür. Üstelik bu hatayı kendimiz yaptığımız gibi karşı tarafında yapması gerektiğine inanırız. Örneğin suratımız asık olduğunda ya da bir durumdan hoşlanmadığımızda bunu karşı tarafın anlamasını ve buna göre davranmasını, ilgilenmesini bekleriz. Yani aklımızı okumasını.  Oysa karşımızdakine açık olarak duygularımızı ve aklımızdan geçenleri söylemek, onun aklından geçenleri ve duygularını sormak iletişimde oluşan yanlış anlaşılmaların önüne geçecek ve sizi zararlardan koruyacaktır.

Filtreleme; Bu düşünce hatası da insanı en çok olumsuz etkileyen durumlardandır. Kişi yaşanan olaya baktığında bir radar gibi sürekli olarak olumsuzları görür ve olumluları gözardı eder. Örneğin bir terfi aldığında bunun olumlu yanlarını görerek mutluluğunu yaşamak yerine bundan sonra karşılaşabileceği zorluklara odaklanarak kendini huzursuz hissedebilir. Eşinin ona ettiği sayısız iltifatları göz ardı edip küçük bir eleştiriye odaklanır ve kendisini yetersiz bulduğuna karar verir. Sonrası ciddi bir kavgayla sonuçlanabilir. Bu hatayı yaptığınızı fark ettiğinizde dikkatli olmalısınız. Çünkü insan beyni olumsuz yaşantıları, duyguları tehdit olarak algılar ve gelecekte bunlardan kendinizi korumanız için sürekli aklınızda tutmaya çalışır. Bu yüzden geçmişinizde ki mutlu anları zor hatırlarken üzüldüğünüz olayları kolayca hatırlayabilirsiniz. Bu hatayı yaptığınızda mutlaka diğer olumlu yönlerini aklınıza getirmeye çalışın. Hatta bir deftere yazın. Bu alıştırmayı sık sık yaptığınızda beyin bunu daha otomatik yapmaya başlayacaktır. 

Şimdilik burada bir ara veriyoruz. Ancak haftaya ilişkilerimizi etkileyen diğer hataları tespit etmeye devam edeceğiz. Görüşmek üzere…

Uzm. Klinik Psk. Şahin ÇİFTÇİ

Mentis Psikoloji

 
Toplam blog
: 10
: 138
Kayıt tarihi
: 11.01.15
 
 

2001 yılında Hacettepe Üniversitesi psikoloji bölümünden mezun olan Şahin ÇİFTÇİ, Okan Üniversite..