Hayatımızın şıkları yanlış yazıldıysa

Günlerdir yazmak isteyipte yazamadığım satırlar var aslında..

Kelimelerin durup durup çağladığı sonra kalemimin ucunda donup kaldığı...

Gözlerim kör olsa ya da kulaklarım sağır. Kötü haber almak nasıl acıtıyor insanı. Sadece alınan kötü haberin bizim başımıza gelmemiş olması nasıl bir teselli olabilir.

Çok acılar yaşamadım ben. Acılar insanı olgunlaştırır insanı derler ya. Gençliğin, toyluğun daha çok, yaşanmışlıkların daha azdır. Daha asabisindir. Daha kuralcı. Daha katı. Daha sabırsız. Acılar örselememiştir yüreğini. O acıyı yaşayanların yaşadıklarını hayal bile edemezken, içinde hissetmek sadece gözünden akan iki damla yaşla sınırlıdır. Sonra hayatına geri dönersin.

Dedim ya çok acılar yaşamadım ben. Evladını Diyarbakır' daki hain saldırıda kaybeden anneleri anlamam mümkün değil. Yaşadıkları acıyı hissedebilmem ise imkansız....

Günlerdir düşünüyorum. Yazmak isteyipte yazamadıklarımı....Kelimelere dökemediklerimi...

Sabah gülümseyen oğluma bakıp, içimin nasıl titrediğini, gözünü her kırpışında yüreğimin nasıl çağladığını bilebilirim. Herkes kendi yaşadığını bilebilir ancak. Gerisi '' BOŞ '' .

Dün haberlerde diyordu Ali KIRCA;

'' Onların hayatlarında a - b - c - d şıkları vardı. Üniversiteyi kazanmak vardı o şıklarda. Doktor olmak vardı. Asla ve asla ölüm yoktu. ''

Ama geldi biri işte. Şıkları değiştirdi. Hayatlarıda.

Günlerdir yeni bir yıla yeni umutlarla başlamışken, bizleri aslında nelerin beklediğini düşünüyorum.

Ve........Söyleyecek söz bulamıyorum.

Allah sabır versin.