Hayatın 10/90 Sırrı

Hayatım boyunca “tesadüflere” inanmadım, zaten inanışlarımıza göre de tesadüfün yeri yoktur.

Her şeyin bir nedeni, her olup bitenin bir anlamı vardır. Bazılarımız nedense bunu “kader” diye yorumlar.

Hayatın bana göre gerçekçi bir sırrı vardır, şimdi bir oran vereceğim ama lütfen bu rakamlara takılıp kalmayın; 10/90 sırrı. Aşağıda açıklayacağım bu sırrı keşfedemeyenler mutsuzluk, başarısızlık, huzursuzluk gibi sorunlarla boğuşur durur bilesiniz…

10/90 sırrı rakamların dili değildir ama bir önemi var, burada ele alınmasının nedeni şudur;

Hayatın yüzde onu (%10) başımıza gelenlerdir. Yüzde doksanını ise (%90) başımıza gelenlere gösterdiğimiz tepkilerle şekillendiririz. Hastalanmamız, kazalar, sakarlıklarımız, arabamızın arızalanması, başarısızlıklarımız ve sayabileceğimiz onlarca sorun…

Yüzde onluk kısım kontrolümüz dışında gelişir %90 lık olaylara bakış açılarımızla biz belirleriz. İsterseniz bunu çoğumuzun başına gelen bir olayla anlatayım.

***

Arkadaşınızla bir lokantada oturuyorsunuz, garson geldi siparişiniz aldı, bekliyorsunuz. Siz arkadaşınızla hoşça sohbetler ediyorsunuz. Yemek geldi, garson yemekleri masaya koymaya başladı. Garson koyarken tam bu sırada salatanın yağını üzerinize damlattı…

Bu olay sizin kontrolünüz dışında gelişen bir olay hiç kabahatiniz yok, yukarıda verdiğim oranın yani yüzde onun içinde…

Sinirleniyorsunuz ve garsona bağırmaya başlıyorsunuz, yüksek sesle, ne biçim çalışıyorsun, beceriksiz “yıkıl karşımdan” diyorsunuz.

Lokanta sahibi, sesiniz ve tartışmaları duyuyor ve yanınıza geliyor. Sizi şöyle bir süzüyor. O da kaba biri olduğu için “Ne bağırıyorsunuz müşterilerimiz rahatsız etmeye ne hakkınız var, bilerek dökmedi üzerinize, lokantada bir siz yoksunuz, kimseyi rahatsız edemezsiniz” diyor.

Çevreye bakıyorsunuz herkesin gözü üzerinizde, onlar durumunuzu bilmediğinden muhtemelen çok kaba biri olduğunuzu düşünüyorlardır.

Biri kolunuzdan tuttuğu gibi sizi dışarıya çıkarmaya çalışıyor tam o sırada da masanın ucunda olan sıcacık çorba tabağına çarpıyorsunuz ve tabak yere ayağınıza düşüyor, yakıyor ayaklarınızı. Canınız yanıyor elbette, hemen bir taksiye atlayıp en yakın yanık ünitesi olan bir hastaneye gidiyorsunuz…

Moraliniz çok bozuluyor canınız yanıyor gününüz resmen berbat oluyor…

İşte bunlar da yüzde ona gösterdiğiniz olumsuz tepki nedeniyle oluşan olaylar yani yüzde doksanın içindeki olaylar…

…

Lütfen örneği dikkatle okuyun, şimdi soruyorum sizlere; Bütün bu olup bitenleri yaşamanıza neden nedir?

Üzerinize damlayan yağ mı, garson mu, lokanta sahibi mi, müşterilerin garip bakışları mı, ayağınıza dökülen sıcak çorba mı yoksa siz misiniz?

Bana sorarsanız “siz” sebep oldunuz. Kısacık bir zamanda gereksiz bir şekilde sinirlenip öfkenizi kontrol altına alamamanız sizi hem utandırdı hem de acı çekmenize neden oldu.

Hâlbuki üzerinize dökülen bir kaç damla yağı önemsemeyip garsona gülümseyip “önemi yok, sorun değil” deseydiniz emin olun hem o garson hem lokanta sahibi size daha güzel hizmet verecekler hatta davranışınız nedeniyle saygı bile duyacaklardı. İnanıyorum ki yemeğinizi bitirip ayrılmak için kalktığınızda sizi kapıya kadar da gülerek yolcu edeceklerdi…

***

Gördüğünüz gibi hayatın sırrı bu 10/90 da. Olaylar aynı ama tepkiler farklı değil mi? Gördüğünüz gibi olayların maalesef yüzde doksanı “kontrolümüz” dışındakilerdir.

Rakamlara takılıp kalmayın, hayatın rakamsız gerçek sırrı ise olaylar karşısında gösterdiğimiz olumlu tepkiler, bakış açımızın güzelliği olup bu sır yaşam kuşağında kazançlı çıkmamızın temel nedenidir…

İşte bu nedenle ben tesadüflere inanmam her şeyin bir nedeninin olduğuna inanırım…

Sevgi ve saygılar efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ