Hayatın gerçeği

İngilterenin İntependent gazetesi, son yıllarda ülkemizdeki Turizm hareketlerini inceleyen bir yazı yayınlamış(!)

Ne diyor gazete; Türkiye de son yıllarda, üstsüz turistlerin yerini, haşema ile denize girenlerin aldığını ve ülke sokaklarındaki kapalı kadın sayısının hızla arttığını yazıyor.

Ayrıca; 1997 yılından sonra kapanan, haşemalı bayanlar ve erkeklerin denize girdiği, haremlik selamlık uygulaması ile kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı plajlardan yararlandığı otellerin, yeniden açılmaya başlandığını ve bu tatil köyü ve otel sayısının hızla arttığını yazmış.

Yine turizmcilerin de bu yöndeki talepleri göz ardı edemediklerini, en iyi parayı kapalı kadın ve eşlerinin bıraktığını otel ve tatil köyü sayısındaki artışın bu nedenden kaynaklandığını belirtmiş.

İşte Türkiye dışarıdan böyle görünüyor. Çarşaflı, Haşemalı, kapalı bir Ortadoğu ülkesi. Bu ülkeyi bilinçli olarak bu hale kimler getirdi? Bu durumdan çıkarı olanlar kimler?

Son yıllarda Turizmcilere verilen teşviklerin (arsa verme, vergi muafiyeti, ucus elektirik, su, ulaşım yollarının yapımı vs.gibi) belli kesimlere verildiği, aynı şahıs veya şirketlere ait çok yıldızlı otel ve tatil köyü sayısının birden çok olduğu, ülkenin dört bir yanında aynı şahıslar veya şirketlere teşvik'in yanında kredinin de verildiği görülmektedir.

Ha şunu diyebilirsiniz, üstsüz, bikinili veya mayo gibi giyisilerle denize girmek bir çağdaşlık göstergesimidir? Evet bikini veya mayo ile denize girmek bir çağdaşlık göstergesidir.

Ülke halkımızın son yıllarda iktidarın tutum ve davranışına göre (nabza göre şerbet verme) davrandığı, bunu her alanda gösterdiği bir gerçek. Nasıl 1997 yılında Erbakan iktidarında, dini motifli oteller arttı. Erbakan iktidardan uzaklaşınca bu oteller hızla eskiye dönüş yaparak, üstsüz turistleri ağırladıysa. Bu günde aynı uygulama sürüyor. Sokaklardaki kapalı bayan sayısındaki artış yaşanıyor ve oteller; dini motiflerle süslenip, erkek ve bayanlar için ayrı ayrı pilaj tahsis ediliyorsa, Akp iktidarı sona erdiğinde, bu oteller yine üstsüz turistlere hizmet vermeye devam edecektir.

Gezip dolaştığım bazı köylerde ve kasabalarda, eskiden başına normal Anadolu kadının bağladığı yazmayı bağlayan kadınların, kendilerine yapılan kömür, fasulye, pirinç, bulgur, nohut gibi yardımların kesileceği korkusu ile türbana geçkitleri başlarını iyice sıkarak bağladıklarını gördüm.

Devlet parası ile dağıtılan yakacak ve yiyeceğin, bir Akp yardımına dönüştürüldüğü, halkın bu kısıtlı yardımı almak için, başına türban taktığı, başını açarsa, yardımın kesileceği gibi bir korkuya kapıldığını, bu nedenle özellikle köylerde ve kasabalarda türbanlı sayısının arttığına şahit oldum.

Son dönemlerde, Antalya'nın en önemli halk plajlarından biri olan Konyaaltı plajında, haşema ile denize giren erkek ve bayan sayısı epey arttı. Bu da iktidarın halk üzerindeki, mahalle baskısını göstermektedir. Bu şekilde denize girenler, çevrelerindeki mayo ve bikini ile denize girenlere, ters ters baktıklarıda yadsınamaz bir gerçek. Kısa süre sonra bu konuda ulusal gazete ve Tv'lerde haber çıkarsa hiç şaşırmam!..