Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

01 Mart '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Hayatın Kompostosu (Affetmek)

Hayatın Kompostosu (Affetmek)
 

Hatalar hepimiz yani insanlar içindir. Bazen nefsimize yeniliriz bazen hırsımızın kurbanı oluruz bazen de hiç istenmeyen bir duygunun kıskançlığın tesirinde kalırız. Burada sayamadığım duygu ve olgularımız yüzünden çeşitli hatalar yaparız.

Hani Orhan Babanın bir şarkısında dediği gibi “hatasız kul olmaz” aynen öyle hatalar insanlar içindir.

Doğa kusursuzdur ama insanlar kusursuz doğanın içinde kusurlarıyla debelenen varlıklardır.

Dedim ya doğa kusursuzdur, yaratan da bunu bozmamak için insanlara duygularını aklını vermiştir hediye olarak. Hata yapabilirsiniz hatanızı kabul edin size karşı hatalar yapılabilir, hoşgörün ve affedin, demiş. Affetmek büyük erdemdir, insanın huzur duymasına üzerine binen ağırlıktan kurtulmasını sağlar.

Bilim adamları diyor ki; Genel olarak insan kendini küçümseme eğilimindedir. Yaradılışımız nedeniyle kendimizi başkaları ile kıyaslarız, düşünceler ve kurallar ile kendimizi sınırlar, başkaları olmaya çalışırız. Güvensizlik, kıskançlık, acıma, yalnızlık, güçsüzlük, çaresizlik gibi duyguları taşımaktan zevk alırız. Bu nedenle, olumsuz düşünceler ve hislerden kurtulmak, kendimizi özgür bırakmamız gereklidir. Çünkü ne düşünürsek onu yaşarız ve hayatımıza onu çekeriz.

Hatta kutsal kitabımız inananlarımızın değişmez vazgeçilmez kitabı Kuran- Kerim’de Allah’ın dediği gibi “ameller, niyetlere göredir” ve buna göre şekillenir.

Hepimizin bir fikri bir düşüncesi ve geliştirdiği huzurlu mutlu başarılı olmak için bir hayali vardır, işte bu duyguların ortak paydasına “kendimiz” olma denilmektedir.

Hayatınızın hangi aşamasına bakarsanız bakın ister aşk ister çocukluk ister iş ister gençlik hatta evlilik hayatınızda kendiniz olmak zorundasınız. Ne siz başkalarının hayatını ne de başkaları sizin hayatınızı asla yaşayamaz. Özenirsiniz ama sadece benzersiniz aynı olamazsınız…

Kendimiz olmak ve kendimiz ile barışık olmak önemlidir. Hepimiz içimizdeki sevgi ile doğarız. Bir hata yaptığımızda ya da günah işlediğimiz de ne diyoruz ellerimizi açarak “Allah’ım beni bağışla” Bir düşünsenize bunca yaptığımız hatadan sonra Allah bizi bağışlayacak ya da bağışlıyorsa, biz neden birbirimizi bağışlamayalım?

Dediğim gibi “Affetmek” çok büyük bir erdemdir ve olumlu olan her duyguyu hayatımıza sokar. Daha temiz daha saf daha doğru duygular besleriz. Ama dikkat ettiyseniz affetmediğimiz olaylar sebebiyle hiç kıvırmayalım, kim olursak olalım “kuruntu, kin, kıskançlık, öfke, nefret, güvensizlik” duygularını besleriz. Hayatımıza bu duygular egemen olur. Yalnızlaşarak, güvensizlik ve belirli korkular yaşamaya başlarız. Böylece, zincirleme bir tepki başlar, hayatımızdaki her şey alabildiğine kötüye gider.

Oysa geride kalan acılar ile yüzleşmek, insan olarak evrimimizi destekler ve sırtımızdaki yükler atılır. Acılar ve kötü tecrübeler, hayatın kılavuzu olarak sadece yön gösterirler. Hiç kimse acıları çaresiz sorunları yaşanmaması gereken kötü tecrübeleri yaşamak istemez ama buradan çıkarılması gereken dersler vardır ve sonucu iyi veya kötü mutlaka dersler çıkarılmıştır.

Şimdi yaşadıklarınızı unutun, geçmişi bir kenara koyun ama asla atmayın. Geçmiş bazen cebinizde taşıdığınız küçük bir not defteri gibidir, gün olur bu deftere bakmak ihtiyacını duyarsınız, daha fazla acı çekmemek hata yapmamak ve üzülmemek için…

Öncelikle, kendinizi affedin sonra insanları affedin. Bu eylemi yaptığınızı karşınızdaki bilmeyebilir, bilmesin bilmesi de gerekmiyor, ama siz özgür olursunuz. Yapılanları tekrarlamamak, büyüklük göstermek ve sevgiyi hissetmek, insan olarak evrimimizi güçlendiren ve bu hayattaki tekâmülümüz için çok önemlidir.

Gerçek anlamda isteyerek duyarak affettiğimizde yapılanları düşünmeyiz bile, boşu boşuna üzülmeyiz, önümüze engel olarak çıkan olumsuz düşünceleri hayatımızdan çıkarırız. Davranış ve düşüncelerimizde farklılık olduğunda genelde karşımızdaki insan da aynı farklılıkları görülür.

Çünkü olumsuz enerji düğmemiz kapatmışız demektir.

Bütün bunları düşününce akla hemen şu gelmiyor mu? Affetmekle aslında kendimize en büyük iyiliği yapıyoruz, kendimizi daha huzurlu, daha mutlu, daha güvenli, daha çok sevgi içinde buluruz.

Hani sorarlar ya hayatınızda ne gibi bir mucize gördünüz yaşadınız diye, işte hayatın en büyük mucizesi “sevmek” duygusudur zaten şimdiye kadar dikkat ettiyseniz hayatın üzerinde kurulduğu düzenin adı da “sevgi” düzenidir.

Paylaşılmayan söylenmeyen yazılmayan hiçbir düşünce, düşünce değildir. Herkes aynı şekilde düşünmek zorunda da değildir, düşüncelerin çeşitliliği zenginliğimiz ortaya koyar. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz asıl önemli olan “düşüncelerini söyleyecek” duygularını “yazacak” medeni cesarete sahip olmaktır.

“Meyve veren ağaç taşlanır” doğru ama herkesin aklı var yani herkes meyve verebilir, siz de meyvelerinizi verin sizi de taşlasınlar ne kaybedersiniz. Hoşgörü sevgi saygı ve daima affetmek...

Alın size “meyvelerin” kompostosu afiyetle yiyin efendim…

 

Hayırlı Cumalar…

 

Erdoğan ÖZGENÇ

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..