Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '17

 
Kategori
Felsefe
 

Hayatın Ritmi Hızlı Ya da Yavaş Değil; Hızlanarak, Yavaşlayarak

Hayatın Ritmi Hızlı Ya da Yavaş Değil; Hızlanarak, Yavaşlayarak
 

Böyle olunca durmamız ya da koşmamız gerekmiyor. Ama biz duruyoruz da koşuyoruz da; demek ki hayatın ritmine uymuyoruz. Hayat bizim için ritmini mi değiştirecek; doğal olarak yoruluyoruz, dinleniyoruz.

Yorulmak, dinlenmek hayatın içinde yok, bunlar biz hayatın ritmine uymadığımız için. Gerektiği kadar yürürseniz (ki bu hayat için yeterli) yorulmazsınız. Siz niye 5 km, 10 km gidiyorsunuz; olimpiyatlara mı katılacaksınız?

Hele de şu koşmamız gerektiği durumları hiç anlamıyorum… İnsan niye koşar ki? Birinden kaçıyorsunuz ya da bir şeyi kaçırıyorsunuz… Normal değil. Hani sevgilinizi yakalamak için koşsanız...

Hayatın içinde koşmak yorulmak yok; bir şey sizi yoruyorsa yanlış yapıyorsunuz.

Hayatın ritmi hızlı ya da yavaş değil ama sizin ritminiz hızlı ya da yavaş. Haliyle yoruluyorsunuz, hatta düşüp bir yerinizi kırıyorsunuz.

Dinlenmek nedir ya, insan yaşarken dinlenir. Hayatınızın %27’sinde sırtüstü yatıyor ömrünüzü boşa harcıyorsunuz.  Kim size bunları öğretti bilmiyorum ama hayatı yanlış yaşıyorsunuz.

Yaşamın ritmine göre hızlanırsın yavaşlarsın ama koşmazsın, durmazsın, yorulup sırtüstü yatmazsın. Ve hayatın güzellikleri seni dinlendirir.

Hayat insanı yormaz, yorulmak sonra dinlenip yeniden başlamak; unutmayın sizi yoran her şey yanlıştır, hayat yorulmadan yaşanır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..