- Kategori
- Deneme
Hayatın telafisi yok
Yaşanan hiç birşeyin telafisi yoktur bu hayatta. Yalnızca rol yapar insanlar, sanki olanlar unutulmuş, olaylar telafi edilmiş gibi davranırlar. Oysa, hayatta iyi-kötü yaşanan hiç birşey unutulmaz. Unutmaya çalışma çabası yeni doğmuş bir bebekten konuşmasını beklemek gibidir. İmkansızı istemektir yani. Ve aslında herkes bu gerçeği bilir. Hiçbir şeyin unutulmayacağı gerçeğini... Ama bilmezden gelirler. Tıpkı kendinden başkalarını görmezden geldikleri gibi. Sineye çekmek kolay gelir çünkü tembel insanlarımıza. Çünkü hayat onların tembelliklerinin yanısıra acımasızdır. Ve asla unutulmayacak şeyleri, telafisi olmayan hataları unutmak zorunda bırakır esiri olan insanlara, insanlığa... Bu da gurursuzlaştırır bizleri. Ve sonuç; acımasızlıkların esiri olan insanlar hiç birşeyin telafisi olmadığı gerçeğini bile bile sırf hayatın o acımasızlıklarından, savurduğu tehditlerden kortukları için yapamazlar, direnemezler hayata. Yani hepsi birer korkaktır aslında. Hayatla savaşma gücü, ona kafa tutmaya yetecek yürekleri olmayan ve yenilmeyi kendilerine ilke edinenlerdir. "Ölümü bekleyen yatalak bir hasta" gibi sadece muhtaçtırlar...