Hayatta ebedi kalacağımızı sanıyoruz

Dünya, bildiğiniz gibi milyar yıllardır varlığını sürdürüyor. Allah-u Teala bizlere bu dünyanın ebedi olmadığını öldükten sonraki dünyanın yani ahiretin kalıcı ve ebedi olduğunu ayetleriyle beyan ediyor. Yalnız bizler hayatın akışına kendimizi öyle bir kaptırıyoruz ki ebedi yolculuğun asıl öldükten sonra olduğunu unutuyoruz

Asıl anlatmak istediğim şu ; Dünyayı güzelce doyumsuzca yaşayalım yaşamasına ama bu dünyanın ebedi olmadığını aklımızın bir köşesine yerleştirelim. Dünya' da asıl yapmamız gereken şeye inanmak. Biliyorsunuz ki ahirette Rabbimizin cennetine nail olma yolu inanmaktan namazdan, hacdan, zekattan geçer.

Onun için hep inanalım. Dünya' yı araştıralım ki, neler yapmamız gerektiğini öğrenelim. Ne demiş büyük düşünür Yunus Emre(yanlış yazmışsam lütfen uyarın) : "Yaradılanı sev, yaradandan ötürü." Onun için atalarımızın sözlerinden yola çıkarak, düşünürlerimizin sözlerimizden yola çıkarak dünyadaki bu sınırlı hayatımzı iyi geçirmeliyiz.

Kendimize "Yunus Emre" gibi "Birunü" gibi "Harezmi" gibi "El Battani" gibi ünlü kişileri örnek almalıyız. Hele hele tıp dalında "İbn-i Sina'"nın yaptığı büyük deneyleri hiç merak ettiniz mi? Onun için diyorum ya bu sınırlı dünya ömrümüzü huzurla büyük gayretlerle zorluklarla geçiren atalarımızın hayatlarını merak etmeliyiz.

Son olarak diyorum ki. Hayatı dopdolu doyasıya yaşayalım. İnanarak Allah' a inanarak yaşayalım. Ama bu Dünya' nın sınırlı olduğunu asıl ebedi dünyanın ahiret olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Unutmayın Dünya ne size ne de bana kalır.

Sevgilerimle..