Hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın

Hayattaki en kötü şey nedir diye sorsanız. “Yalandır.”derim. Şunu kabul etmemiz lazım. Er ya da geç tüm söylediğimiz yalanlar açığa çıkar. O nedenle yalan söylerken, birisini yalanla kandırırken iki defa düşünmemiz gerekir.

Yalan kötüdür dedik. İyi olan ise, bilgeliktir. Bilgelik sana, çocuklarına, torunlarına ilham verir. Hep onlara örnek olursun.

Zekâmız ise önemlidir. Zeka olmadan bilgelik olmaz. Yalanı da, bilgeliyi de ortaya çıkaran, onu perçinleyen zekamızdır.

Yetenek ise Allah’ın bazı insanlara verdiği bir özellikdir. Müzik yeteneği gibi, yeteneklerimiz doğuştan gelir. Bize vergidir. Onlarda bizi yüceltir.

Hayatta hatalarımız olacaktır, bir doktorun hayatının sonuna gelen hastasına söylemek zorunda olduğu gibi , yalanda söylemek zorunda kalacağız belki. Ama unutmayalım hayatta ne ekersek onu biçeriz. İyi yada kötü bir şeyleri mutlaka ekmek zorundayızdır. Ekmeme şansımız pek yoktur, ekmezsek zaten üzerinde ayrık otları biter.

Emek güneş gibidir. Bize hayat verir.

Bu hayatta diğer insanlarla olan ilişkilerimizde hep huzur ararız. Dünyanın en güzel kadını, en yakışıklı erkeği de olsa, bizi çileden çıkarıyorsa, huzursuz ediyorsa, ille de deniz manzaralı ev, pahalı hediyeler diye tutturuyorsa, onlarla ilişkimizi bitiririz. Hiçbir şey hayatta sonsuz değildir. Er yada geç herkes aradığını bulur.

Bir de unutmamız gereken, hayata gülmek zorundayız. İstesek de, istemesek de hayata gülelim. Hayata gülmezsek, hayat bize güler. Hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın. Başka seçeneğimiz yoktur zaten.