Haydarpaşa

Ehh be, yeter artık diyesi geliyor insanın... 102 senelik bir tarih, gözleriminizin önünde alev alevdi... Görsel basındaki görüntüleri, hadi kendi adıma konuşayım canım yanarak izledim... Haydarpaşa' nın çatısı alev alevdi... Konuyla ilgili her zaman ve her konuda olduğu gibi çeşitli iddialar... Duymuş, okumuş veyahut görmüş olabilirsiniz... Gerekli araştırmaların yapılacağı söyleniyor... Sonuç her ne olursa olsun, gerçek değiştirilemeyecek.... Ben, tarihi severim... Ama tarihçi değilim... Olaya tarihi yönden bakmayacağım zaten... Hüzünlü bir tarafından bakacağım... Yangına zamanında müdahale edilmiş olabilir... Doğrudur... Yangına müdahaleden dolayı elektronik cihazlar da dahil olmak üzere maddi hasar meydana gelmiş olabilir... Bu da doğrudur... Yalnız ben vatandaş olarak şunu sormak istiyorum... Yangın, ayrılığın ve kavuşmanın mekanı olan Haydarpaşa Garı' nın bütün çatısını kaplayana kadar neredeydiniz? Yangının bütün çatıyı kaplayana kadar müdahale neden edilemedi...? Onarım ya da bakım her neyse işte nedeniyle elektrik kesilmiş... Çok güzel... Bu düşünülmüş... Yangın başladığı noktada neden farkedilemedi...? Yangın söndürücü yok muydu? Varsa neden kullanılamadı? Yoksa, bu yangın durup dururken mi çıktı? Uyarı sistemi yok muydu? Çatıda çalışan tüm işçiler yemekte miydi? Kamera sistemi neden yoktu? Eğer olsaydı, kameradan çatıyı izleyen görevli yangın başlangıcını görüp müdahale edilmesini sağlayabilirdi.... Keşke dedim... Keşke, bir yangın tüpü verselerdi elime... Bekle deselerdi... Keşke, başlangıç aşamasında yangına mühahele edebilseydim... Keşke... Dedim ya size... Sonuç ne olursa olsun, elimden hiç bir şey gelmedi.... Kahretsin ki gelmedi... Elim, kolum bağlı, sadece dehşetle izleyebildim... Benim, hüzünlü Haydarpaşa Garım, tarihe değil, biz insanoğluna yenildi...