Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '11

 
Kategori
Futbol
 

Hayde! tarihi bir daha yazmaya!

Hayde! tarihi bir daha yazmaya!
 

Ondrej Celustka - http://www.ligtv.com.tr'den alıntı.


Salı günü Trabzonspor, belki de tarihinin en önemli maçına çıkacak. Kendi evinde Inter’i ağırlayacak olan Karadeniz Fırtınası için kazanmak demek, hem bir üst tur için çok büyük bir avantaj, hem de ilk Inter maçındaki galibiyetin tesadüf olmadığını kanıtlamak demek. Trabzonspor kazanacak güçte, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Asıl mesele, kazanmak için gerekli olan doğru işleri yapabilmekte. Burada görev Trabzonspor’a gönül veren, bordo-mavi çatı altında birleşen herkese düşüyor.
 
Trabzonspor, öncelikle evinde oynadığının bilincinde olmalı. Taraftarlar futbolculara bunu hissettirmeli. Ortamı ateşleyen önce futbolcular değil taraftarlar olmalı. Bu konuda ümitli miyim? Hayır. Ama maç esnasında sağanak yağmur yağması için dua edeceğim. Çünkü o zaman oturan taraftar kalmıyor, “kalkmışken biraz bağıralım” oluyor, tribünlerden ses çıkıyor. Ayrıca kulübün dağıttığı bordo ve mavi yağmurluklar Avni Aker’de harika bir görüntü oluşturuyor. Tek sorun, tezahüratta birlik sağlanamaması kalıyor ki tribün liderleri sağ duyulu davranırsa, en azından bu maç için, işin üstesinden gelinebilir. Trabzon’daki Trabzonspor taraftarları henüz Şampiyonlar Ligi’ne giden bir takımın taraftarıymış gibi davranmıyor. Bu bilinçte değiller maalesef. Inter maçı onlar için de büyük bir sınav. İnşallah başarıyla atlatırlar bu sınavı. Çünkü onların bunu başarması, takımı ateşleyecek en büyük etken.
 
Statta gözle görülür bir eksiklik yok, özellikle zemin harika. Yönetimi bu konuda tebrik etmek gerek. Bu maç için özel bir prim düşünülüyor mu bilmiyorum ama (Şenol Güneş’e de danışılarak) futbolcuları motive edecek her türlü şey yapılmalı, hiçbir fedakarlıktan kaçınılmamalı. Tabii benim bunları söylememe gerek yok çünkü yönetimden bu konuda en ufak bir şüphem yok. Galibiyet için kendi üzerlerine düşeni yapacaklardır.
 
Saha dışı etkenleri burada noktalayıp saha içine geçelim. Inter ligde zor zamanlar geçirse de çok kaliteli oyunculara sahip ve Şampiyonlar Ligi’nde ligde olduğundan daha iyi oynuyorlar. Inter gibi bir takımın “takım” olup olmaması çok da önemli değildir çünkü oyuncuların bireysel özellikleri o kadar fazla ki bütün maç hiçbir şey yapmasalar bile bir duran topla, bir ani atakla işi bitirebilirler. Bu yüzden, tıpkı ilk maçtaki gibi, konsantrasyon en üst düzeyde olmalı. Aslında bizim oyunculara baktığımız zaman 2 haftadır Inter maçına konsantre gibiler. Dünkü Mersin İdman Yurdu maçında hiç etkili olamadılar, akılları Salı gününde olduğu belliydi. Umarım ters tepmez, MİY karşısındaki kötü oyun alışkanlık yapmaz.
 
Inter’in, ilk maçı kaybetmiş olmalarına rağmen, bize özel hazırlandıklarını düşünmüyorum. Burak gibi özel oyuncularımıza önlem almayacaklardır bence. Bu da Burak’ın CSKA maçındaki gibi en az 3 adamla marke edilmeyeceği anlamına geliyor. Şenol Güneş bunu iyi kullanmalı. Halil’in yaptığı koşularla oluşturduğu boş alanlar Burak için büyük avantaj olacak. Colman ve oynarsa Adrian çok dikkatli olmalılar. Bu oyuncular pas atabilen oyuncular, tüm benliklerini bu maça verirlerse Fırtına’yı çok pozisyona sokarlar. Zokora, Tolga, Celustka ve Cech ilk maçtaki gibi oynasalar yeter. Stoperlerimiz ise, sadece benim değil tüm taraftarların en çok çekindiği bölge. En az Inter forvetleri kadar tehlikeli bir savunmamız var. Zor biliyorum ama, maçı hatasız kapatmaları gerekiyor.
 
Milano’da oynadığımız maç gibi, kazanmak için saldırmak değil akıllı oynamak yeter. Daha önce yaptık, yine yapabiliriz!
 
Bu arada, maçı yerinde izleyemememin verdiği büyük hayal kırıklığını aldığım bir haber yumuşattı. Maçı Murat Kosova anlatacakmış. “İşte Premier Lig bu!” çığlığını bu sefer “İste Karadeniz Fırtınası bu!” şeklinde duymak büyük bir haz olacak. İnşallah Türkiye’nin basket maçlarını anlattığı gibi sahiplenir Trabzonspor’u. Bu konuda kendisine çok güveniyorum.
 
Toplam blog
: 5
: 303
Kayıt tarihi
: 20.11.11
 
 

Kendimi bildim bileli sevdiğimden emin olduğum tek şey var; futbol. Şu an fanatiği olduğum Trabzo..