Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '07

 
Kategori
Türk Mutfağı
 

Haydi, çorbacıya gidelim!

Haydi, çorbacıya gidelim!
 

"Haydi, çorbacıya gidelim!" cümlesi, genellikle gece gezmelerini sonlandırmak için kullanılır. Çorbacıya gitmek, gece boyunca içilen buz gibi içkilere sıcak bir nokta koymayı ve hayata kesin geri dönüşü simgeler. Çorbacıdan sonra, eve gitme vakti gelmiştir artık; sevgililer, birbirlerinin koluna kedi gibi sokulup evin yolunu tutarlar. Geceyi bekar ya da aşksız bitirenlere ise, eve gidip, bir an önce uykunun kollarında gezinmek düşer.

Güzeldir geceyi çorbacıda bitirmek...

Yeni günün ışığında dost kahkahaları arasında, sevgili kolunda aksayarak eve dönmek...

Hele yeni bir aşkın eşiğindeyseniz, daha da tatlı gelir; sevgilinin sıcak yüzüne bakarak sıcacık çorbadan bir kaşık çorba içmek...

Ama eğer 'aşktan mustaribim; bu aralar bana pek uğramıyor" diyorsanız, size gündüz gündüz de gidilebilecek bir çorbacı önerebilirim. Gece gezmelerinden hazzetmeyenler de gönül rahatlığıyla gidebilirler. Evet, çorbacımızın adı: Kadiköy Şampiyon. Şık, portakal turuncusu ve elma yeşili koltuklu, ferah bir mekan. Sigara içmeyenler için, iki geniş katı da var ki, sormayın. Pek bir rahat, pek bir dumansız ve aydınlık. Kadiköy'ün hayhuyunun içinde, Nişantaşı ya da Cadde konforu yaşayıp, her kesimden insanı görme şerefine nail olabiliceğiniz bir çorbacı. Farkı da burada saklı; her çeşit insan olsa da, çaktırmadan etrafı kolaçan eden garsonlar sayesinde hiçbir şekilde rahatınız kaçmıyor. Televizyon kanallarında geziniyor gibi, seyre dalabiliyorsunuz.

Şampiyon'da iki çeşit çorba var: işkembe ve tandır çorbası. İşkembe çorbasını denemeden tandır çorbayı içmenizi şiddetle öneririm. Çünkü, tandır çorbadan bir kaşık aldıktan sonra, geride bıraktığı tüm çorba çeşitlerini unutuyorsunuz. İçindeli et parçaçıkları, yağ gezdirilmiş çorbanın tadına tat katıyor ve kafanızı çorba kasesine sokup çıkarmak istemiyorsunuz. Şampiyon'un mönülerinin üzerindeki kafalarını kaseye gömmüş insanlardan hiçbir farkınız kalmıyor kısa bir süre sonra!

Yanına da, resimde gördüğünüz gibi soğan, tahta kaşık ve beyaz odun ekmeği eklemek isterdim ama maalesef; onları eklemek için Şampiyon'un yakınlarındaki Çiya'ya gitmem gerekiyor. Çünkü Şampiyon'da odun ekmeği de, cücüklü soğan da yok.

Ama yine de, Şampiyon ve tandır çorbası diyorum ve tek geçiyorum!

 
Toplam blog
: 87
: 1432
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

29 yaşında ve yengeç burcuyum. Her sabah 'flu' gözlerle dünyaya merhaba dememi sağlayan 5 numara göz..