Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '08

 
Kategori
Mizah
 

Haydi… Hep beraber… Bir… ikiii. Üüüççç. Şimdiii. Başla...

Haydi… Hep beraber… Bir… ikiii. Üüüççç. Şimdiii. Başla...
 

Resim. Resim mi? Milliyetten almıştım galiba... Açıklamaya gerek varr mı? Yeterince açık değil mi???


Arkadaşlar son zamanlarda o kadar gerildik, o kadar gerildik ki hepimiz gergef gibi olduk maşallah. Tak kasnağa Çin işi işle. O derece yani. Onun için tüm kaslarınızı, sinirlerinizi vedahi gergeflerinizi gevşetecek bir fıkrayı sizlerle paylaşmaktan büyük bir zevk ve onur duyacağım. Niye böyle bir açıklama gereği duydun diyebilirsiniz. Bunun ardında art niyet arayacak birçok olabilirde ondan. Başka bir niyetim varsa oturduğum yerden kalkmak nasip olmasın. Eeehhh beee Aynur kısa kes Aydın havası olsun diyorsunuz birçoğunuz şu an içinden. Koy ver bizi. Koy ver de fıkraya geçelim artık diyorsunuz. Abe tamam be. Çatlamayın, patlamayın. Geçecez şimdi. Bu aperatif. Ön içki yani. Sizde adetten değil galiba yemekten önce aperatif bir şeyler almak. Ne olcek Amerikan, Fransız, İngiliz ve dahi dünya kültürlerinden bi haber ceheller sizi. Kültür öğrenin diye uğraşıyoz burada herhal. Mesela birkaç aperatif içki ismi sayayım size. Campari, champagne, “şampanya” likörler ve tabii rakiii:)) O bizim aslan sütümüz. O bizim medar-ı iftiharımız. O, o, o bizim Milli servetimiz. O benim içemediğim, bana dokunan şey. Tamam tamam. Kestim! Haydi aperatiflerinizi de aldığınıza göre buyrun o zaman geçin ana yemeğe.

Yılın Fıkrası...

Başbakan Erdoğan, dış destek aramak için İngiltere’yi ziyarete gitmiş.

Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye Davet edilen Erdoğan,

Kraliçeye kendi liderlik felsefesinin ne olduğunu sormuş.

Kraliçe 'çevremi akıllı insanlarla doldurmak' cevabını vermiş.

Erdoğan bunun üzerine kraliçeye çevresindeki insanların akıllı olup olmadıklarını nasıl ayırt ettiğini sormuş.

Kraliçe, 'onlara doğru soruları sorarak ayırt ediyorum' diye yanıtlamış

ve 'izin verin göstereyim' demiş.

Kraliçe hemen Tony Blair'i aramış ve: 'Sayın Başbakan , lütfen bu soruya cevap verin:

Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin

ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu? ' diye sormuş.

Tony Blair: 'Bu benim majesteleri' diye yanıtlamış.

Kraliçe: 'Doğru. Teşekkürler, iyi çalışmalar Blair' demiş ve

Erdoğan'a dönerek:'

Gördünüz mü Sayın Erdoğan?' 'Evet majesteleri, çok teşekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle kullanacağım' diyerek oradan ayrılmış. Yurda dönüşünde hemen Unakıtan'ı yanına çağıran Erdoğan,

-‘Kemal abi sana soracağım bir soruyu cevaplamanı istiyorum' demiş.

Unakıtan : 'Tabii efendim, nedir?'

-“Erdoğan: Annenin bir çocuğu var, babanın bir çocuğu var, ve bu çocuk senin ne kız ne de erkek kardeşin. Kimdir bu?'

Unakıtan sağa bakmış sola bakmış düşünmüş taşınmış ve en sonunda: Efendim bunu biraz düşünüp sonra size cevap versem?' demiş. Erdoğan kabul etmiş ve Unakıtan oradan ayrılmış, vakit kaybetmeden Bakanlar Kurulunu toplantıya çağırmış, saatlerce bu soru üzerinde düşünmüşler, ama kimse bir cevap bulamamış.

En sonunda Kemal Unakıtan Kemal Derviş'i aramış ve durumu açıkladıktan sonra: -'Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu?'

-Derviş: 'Bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim!' diye yanıtlamış.

Cevabı alan Unakıtan hemen Tayyip'i arayarak: 'Cevabı buldum efendim, kim olduğunu biliyorum, Sayın Kemal Derviş' demiş.

-Tayyip büyük bir hayal kırıklığıyla cevap vermiş: 'Yanlış cevap Kemal Abi, Doğru cevap Tony Blair idi.'

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..