Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '13

 
Kategori
Deneme
 

Haydi!

Şehrinin en güzel parklarından birindesin. Arkanda şen çocukların kahkaları, koşturması... Sağında bir aile; bir semaver başında sohbet etmekte. Semaverin buharı koyu sohbete karışıyor usulca. Belli ki mevzu derin. Farkettin mi nasıl da sevgiyle bakıyorlar birbirlerine o tartışmada bile? Baharın tüm ışıkları yüzlerine vurmuş, parlıyor. Solunda taş sesleri; bir grup liseli genç okeye ve aşka dalmış. İşte o çift, masa altından elele tutuşuyorlar gizlice. En basit şakalar bile binlerce kahkahayla yanıtlanıyor. Gençliğin en güzel çağındalar hepsi. Çay ocağından inceden bir müzik sesi usul usul süzülüyor havada: "Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum?"

İşte garson da geldi. Ver şu meşhur siparişi: Tek çay, tek şeker.  Bahar geldiğinde sen öyle olmazsın, biliyorum. Buraya yalnızlığını taçlandırmaya geldin. Mutluluğu buruk bir hüzünle izlemek için geldin. Çocuklar için geldin. Kara günün yaklaşmakta çünkü. Giderek zorlaşmakta tanıdıklarına verdiğin sahte gülümsemeler. Göz pınarlarında yaşlar hazır kıta beklemekte. O'nu daha sık anıyorsun içinden kimselere belli etmeden. Yürümek, çalışmak, konuşmak, nefes almak, yaşamak gittikçe zorlaşıyor bugünlerde.

Tam 3 yıldır - dile kolay, 1092 gün eder unutma- kendin değilsin. Mutluluğunu, umudunu, azmini, sahici kahkahalarını nereye sakladın? Herkesten önce sen sıkılmadın mı kendinden. Ruhun yorulmadı mı kalbindeki yaradan sanıyorsun?

Haydi aç kollarını ve bir terazi ol. Sağ kolun huzur, sol kolun hüzün olsun. Dengele artık hüzünlerini huzurda. Yoksa bir daha asla umut edemeyeceksin. Çabala, aç kollarını ve kapat gözlerini karanlıklara. Parmak uçlarına dokunan rüzgarı sev. Kalabalıklar içindeki yalnızlığını sev. Yalnızlığa duyduğun o müthiş korkunu sev; daha kötü ne yaşayabilirsin ki?  Acını sev ve acıyı hayatın değil, hayatının bir parçası yap. Kızgınlığını sev, sev ki senden uzaklaşsın artık. Yaralarını sev, bir anne şefkatiyle iyileştir onları. Aşkı sev; bir gün, bir yerde açtığın kollarından tutup çekecek seni karanlıklardan. Işığı sev, bir gün yeniden kendini bulacaksın onda...

Kalk ve karış yeniden hayata. Biliyorum, birgün kaldığın yerden devam edeceksin yaşamaya... 

 
Toplam blog
: 6
: 570
Kayıt tarihi
: 28.01.10
 
 

Yazmak benim rahatlama biçimim. Haykırmak gibi. Sessiz ve içe kapanık olduğumu söylüyorlar. Belki..