Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Haydi bu pazar Beşparmak Dağlarına

Haydi bu pazar  Beşparmak Dağlarına
 

Beşparmak Dağlarından Bafa Gölü2004 Ağusto / ezgiumut



Beşparmak Dağlarındaki güzellikleri ve tarih öncesinden günümüze uzanan uygarlıkların izini keşfetmek ister misiniz?
Beşparmak Dağları görkemiyle, sisler bürümüş doruklarındaki gizemli tarihi kalıntıları, tuhaf şekilli dev taşlarıyla, ne zaman yakınlarından geçsek hep çeker beni.

Beşparmak Dağları kimi zaman güneşin altın tozuna boyadığı Bafa Gölü'nden yükselen görkemli devlere, gün batımlarının yelindeyse, varolmanın hüzünlerini, binyılların eskitemediği o umutsuz ezginin mor hüzünlerini, aşkın notalarıyla kavalına üfleyen gezgin-çoban-şövalye imgesine dönüşür bende.

İster parlak bir güneş olsun ister gün batımıyla kucaklaşsın, işte her zaman çeker beni bu dağlar. Belki de çeken mitolojik hayaletlerin çaldığı bir flütün, bir kavalın ya da doğanın sessizliğinin sesidir.

EKODOSD bu hafta da yine Beşparmak Dağlarına götürüyor doğa gezginlerini , Kargın Çayı vadisindeki şirin bir yerleşim olan Karacahayıt Köyü'ne.

Beşparmak Dağlarının kuzey yamaçlarından, Kargın Çayı'nı izleyerek, muhteşem bir coğrafyada başlayacak yürüyüşümüz. Bazen bir kuş, bir şapka, bir şemsiye, bazısı da dinazorları andıran ve gökten serpilmiş gibi duran gnays kayaların arasından geçerken ürpereceğiz görkeminden.

Bizans dönemi kalıntılarının Kargın Çayı'na pek yakın olduğunu gördüğümüzde hayaller kurmaya başlayacağız, köpükler saçarak akan çayı, kınalı taşlara basarak geçerken.
Havada sis de olabilir belki yağmur da ama bu dağlarda hiç sorun değil. Mağaralara, taştan oluşmuş doğal korunaklara sığınabiliriz.

Mağara duvarlarındaki kök boyalarla işlenmiş simge ve figürleri incelerken, bir sıvacı kuşu, tepedeki sanat harikası yuvasının yolunu şaşırıp başlarımızın üzerinde dolanacak bir süre. Bir çocuk belirecek imgelemimizde Hristiyan bir çocuk, Arap istilacılardan kaçarak dağlara tırmanmaya çalışan yorgun argın bir çocuk girecek mağaradan içeri. Bize duvardaki şekillerin ne anlama geldiğini anlatacak nefe nefese.

Tarihi düşüneceğiz , yaşayacağız binlerce yıl öncesinden alarak.


Sislerden sıyrılınca bahar çiçekleriyle bezeli çimenliklerden geçeceğiz. Su değirmenine varacağız. Karacahayıt Köyü’nün belki de antik dönemden beri kullanılmış olan su değirmeni bu.

Deve ya da eşek sırtına yüklü tahıl çuvallarıyla değirmene doğru akan yorgun, aç kalabalığı hayal edeceğiz. Hepsi de karın doyuracak unu öğütebilmek için çok çok uzaklardan geliyor. Değirmenci Gelebeçli Dimitri de kapıda bekliyor olacak , değirmenin önünde.


Değişen zamanları, bir zamanlar insanların buluştuğu bir alanken, şimdilerde ancak bir Süha Arın belgeseliyle anlatılabilecek, hüzünlü suskunluğuna gömülmüş antik su değirmenini yeniden çalıştırmanın çarelerini de düşüneceğiz. EKODOSD, SDÜ ve Karacahayıt Muhtarlığı işbirliğinde su değirmeninin bir sponsor bulunması halinde, tekrar işleyeceğini öğrenince de belki de kolları sıvayacağız.


Efsanelerde Ölmez Ağaç ya da Hayat Ağacı denen zeytin ağaçlarıyla dolu Karacahayıt Köyü'nde, 20 yıl öncesine kadar yaşayan ve sonunda teknolojiye yenik düşen “ayakyağı” işçiliği, köy meydanında yöre insanları tarafından canlandırılacak. Eski yağ düzeneklerinin bulunduğu Karacahayıt Köyü'nde yapacağımız çalışmalarla, belki de tekrar eski yöntemin yeniden yaşama geçireceğini düşünebilir misiniz?


İpek yoluyla Anadolu’ya gelip, dilimize “Portekiz’den gelen” anlamıyla giren “Portakal ”ın yetiştiği en büyük ağacı, evet ülkemizde bugüne kadar bilinen en büyük portakal ağacını Karacahayıt Köyü'nde göreceğiz.
Karacahayıt’lı Hasan Basri ÖZKAN, yaş, boy ve verdiği ürün açısından narenciye sektöründe rekor kıran portakal ağacının portakallarından yemeden bırakmayacak bizi.


Bölgenin en ünlü kırık-çıkıkçısı Basri amcanın eşi Ayşe teyzeden, kimler geldi-kimler geçti konulu hikayelerini dinleyeceğiz ve sanırım hüzünleneceğiz.

Bu bölgelere biraz soluk getirebilecek olan ekoturizm etkinliklerine katılanların çoğalmasına katkıda bulunmanın, bölge ekonomisi bağlamında önemini anlayacağız.

Ekoturizmin bir parçası olan gastronomi için, Karacahayıt Köyü Muhtarı Ahmet ATEŞ’in evinde konuk olacağız bu hafta. Karacahayıtlı köylü kadınlar yöre yemeklerinden bir menü sunacaklar bize. Kazanda odun ateşinde pişen bulgur ve undan yapılan TOPALAN çorbası, kuru börülce piyazı, lahana yaprağı kavurması, otlu-peynirli katmer, Karacahayıt ayranı, bazlama ve zerde olacak menüde. Köy kadınlarının emeklerine 7,5 TL./Kişi katkı yapacağız.

Bu tür etkinliklerle yöre halkına yapılan katkılar, bölgedeki doğal değerlerin korumasını sağlamaktadır. Doğal değerlerin korunmasının eğitim-öğretim ve bilimsel araştırmalara da bir hareket getireceğine inanıyor EKODOSD.
Örneğin, EKODOSD'nin bölgede yaşamın kaynağı Kargın Çayı'nın korunması ve daha ekonomik kullanılması anlamında çözümler üretmeleri için, kamu kurumlarına, sivil topluma ve bilim adamlarına çağrısı da var. Dileriz bu çağrı Kuzeydoğu Anadolu'da doğayı perişan eden “ HES ” lerden bu güzel bölgeyi korumaya yeterli olsun.

Bu bağlamda çevrenin yağmadan korunması konusunda Karadeniz Bölgesinde verdiği büyük mücadelenin filmini çeken Remzi Kazmaz'ın * “ Vatandaş Mustafa” sını izlemelerini ben de, okurlara öneririm. Bilirsiniz bir hukukçu olan Remzi Kazmaz , 2006' da Apollon tapınağında gösterilen “Kehanetler Ülkesi Didyma “ filminin de yönetmenidir.

HAREKET TARİHİ: 13 ARALIK 2009 PAZAR
HAREKET SAATİ:07.30(kesin kalkış)
SABAH ÇAYLARI:Karakaya kahveleri
YEMEK: Karacahayıt’lı kadınların yaptığı yemekler yenecektir. Menü: 7,5 TL./Kişi.(Karacahayıt’lı köylü kadınların emeklerinin karşılığı olarak verilecektir.)
PARKUR HAKKINDA BİLGİLER
MESAFE:10 km. ZEMİN:Toprak, kayalık, çim.
YÜRÜYÜŞ SÜRESİ:Yürüyüş ören yerleri inceleme dahil performansa göre 3-5 saat sürmesi tahmin ediliyor.
Ulaşım giderlerine katılım payı:20.00 TL./KİŞİ
Katılım koşulları ve gerekenler için EKODOSD ile iletişime geçilmeli.
EKOSİSTEMİ KORUMA VE DOĞA SEVENLER DERNEĞİ KUŞADASI
info[ ]ekodosd.org 0256 614 78 11

Vatandaş Mustafa linki:

http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=79259

 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..