Haydi canım sizde!..

Bir bölüm bakanlar, artık yarından gayrı, devlet işlerine değil, sadece önlerine bakacaklar…

Peki niçin böyle yapacaklar?..

Çünkü, başımızın “bakan”ı öyle karar verdi ve onlara “kırmızı kart” gösterdi.

Bize okullarda ne öğretmişlerdi?.

- Demokrasi, halkın halk tarafından yönetilmesidir…

Peki, gerçekten öyle midir?

Ne gezer…

Milletin seçeceği millet-vekillerini kim belirliyor?

- Parti başkanı.

Alıyor eline kalemi kağıdı; yazıyor, çiziyor…

Ya millet ne yapıyor?

- Parti başkanının seçtiği kişileri, seçer gibi yapıyor.

Seçimde sandık başına giden yurttaş, dilediği partiye oyunu veriyor…

Aman dikkat!

Vatandaş, milletin vekilini… Yani kendi vekilini bizzat seçmiyor...

Milletvekillerini belirleyecek olan siyasi partiye veriyor oyunu…

Sandıktan çıkan partinin başkanı ise, alıyor eline o yukarıda sözünü ettiğimiz kalemi, milletin vekili olacak olan Ahmed’i, Mehmet’i, Ayşe’yi ve Fatma’yı belirliyor.

Ve böylece bu Ahmet ve Mehmet ve Ayşe ve Fatma, millet tarafından seçilmiş oluyor… Milletin vekili oluyor!..

Yandı gülüm, keten helvam…

Yani işin Türkçe şu: millet, vekillerini bile kendisi, kendi iradesi ile seçemiyor; belirleyemiyor…

İşte bunun için tıkanmıştır ülkemizin demokratik siyaset yolu…

Çünkü, herşeyi lider belirlemektedir.

Ve bunun adına demokrasi denmektedir.

Bir tek kişi, kendisine “yağ” yakanları etrafına toplamakta ve bu yağdanlıkların oyları ile de [kendisi] parti başkanı olabilmektedir.

Sonra?..

Sonrası ise, dayanılır gibi değildir..

Bu biçimde koltuğuna kurulan lider… Bu katakulliye “demokrasi” adını vermekte ve meydanlarda nutuk atabilmektedir.

Bu lideri değiştirebilmek, oyunun kuralları içinde mümkün değildir.

Bir insan kendisini seçecek olan kişileri belirleme yetkisini elinde bulunduruyorsa, bu çemberi kırıp, düzeni demokratikleştirmek ve egemenliği gerçekten halkın eline verebilmek mümkün değildir.

Çünkü, [örneğin] Tayyip Erdoğan’ı parti başkanı yapan kişiler, bizzat Tayyip Erdoğan tarafından belirlenmektedir.

Tayyip Erdoğan il ve ilçe delegelerini belirlediği gibi, seçilecek milletvekillerini de tayin etmekte ya da atayabilmektedir.

Ve sonra bu kişiler Kuraltaylarda bir araya gelip, parti başkanını seçmektedirler…

Eeee?... Sonra?

Sonra oturup, soğan doğra…

Ne öğretmişlerdi okullarda bizlere?..

- Demokrasi, halkın, halk tarafından yönelmesinin ismidir.

Yok canım… Daha neler!..

Ya da İsmet Paşa’nın o bildik deyimi ile;

- Haydi canım sizde!..